gençler, boraltan köprüsü diye bir köprü yok. öncelikle bunu bilelim.
ayrıca biri de demiş ki; "ismeti de savunmazsın ya..."
neden savunmayayım ismet inönü'yü?
kurtuluş savaşımızın batı cephesi komutanını, ülkemizin 2. cumhurbaşkanını neden savunmayayım? hoş kendisinin de benim savunmama ihtiyacı yok zaten.
evet, türkiye sovyet ordusundan kaçan azerbaycanlıları (azeri değil) iade etmiştir, bunu iade etmeye de uluslararası antlaşmalar gereği mecburdur.
tıpkı sizin bugün uygur türklerini iade ettiğiniz gibi diyeceğim, ama uygur türklerinin iadesine dair çin ile bir antlaşma imzalanmadı hala, tbmm'de bekliyor.
1940'lı yıllarda boraltan ifadesi geçen tek bir kaynak yok. boraltan köprüsü diye bir yer yokken, olmayan bir yerde katliam olduğunu nereden uydurdunuz ve bu yalanı yaydınız ve hala inanıyorsunuz.
bana deyin ki türkiye 2. dünya savaşından sonra şu kadar azerbaycanlıyı iade etmiştir. eyvallah.
ama boraltan köprüsünde şu olmuş bu olmuş derseniz bu koca bir palavradır.
--spoiler--
boraltan köprüsü (serdarabat köprüsü), ığdır'daki sınır kapısına yakın olan aras nehri üzerinde bulunuyor.
--spoiler--
lan oğlum adamlara belgelerle konuşuyoruz, belgeler sunuyoruz, hala olmayan bir yerin varlığını iddia ediyorlar.
bir tanesi de belge koymuyor ya ona yanıyorum.
bak bilale anlatır gibi anlatıyorum.
serderabad dediğin yer ermenistan'da.
bizim alican sınır kapısının karşısında serdarabad anıtı diye bir anıtları var ermenilerin. yani serdarabad köprüsü ile sözde boraltan köprüsü çok ama çok farklı yerlerde. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2128159/+
ığdır ilinde 3 tane sınır kapısı var.
1)alican sınır kapısı (ermenistan ile)
2)borualan sınır kapısı (iran ile-kapalı)
3)dilucu sınır kapısı (azerbaycan ile)
bizim fesli deligiller sözde boraltan köprüsünü işte bu dilucu sınır kapısı ile eşleştiriyorlar. google maps'e yazarsanız görürsünüz. ama solcomar denilen arkadaş şimdi kalkmış aynı köprüyü bu sefer alican sınır kapısına taşımış.
bu sözde köprü sanırım süleyman şah türbesi gibi seyyar vaziyette.
şimdi lütfen bana belge ile gelin.
1-)1944-1955 yılları arasında boraltan köprüsü diye bir köprü olduğuna dair belge bekliyorum.
2-)iddia edilen serdarabad köprüsünün, boraltan köprüsü ile aynı köprü olduğuna dair belge bekliyorum.
3-)son olarak sscb'ye iade edilen azerbaycanlılar ve türkmenistanlılar ile ilgili tbmm zabıtlarını da şuraya bırakıyorum.
a)konu ile ilgili soru önergesi; https://galeri.uludagsozluk.com/r/2123272/+
yahu gerçekten cahillere laf anlatmak çok zor.
olmayan bir yerin olmadığını ispatlamaya çalışıyoruz, onlar ise varolduğunu iddia ettikleri bir yerin varlığını kanıtlayacak bir belge koyamıyorlar.
ismet inönü'nün bu boraltan köprüsü olayındaki tutumunu ben de beğenmiyorum fakat sovyetlerin tehlike olmadığını kim söyledi?? Sscb o zamanlar balkanları ve orta asyayı işgal etmişti. Stalin bizden çanakkale'yi, kars'ı, ardahan'ı ve boğazları istemiştir. Sscb de, nazi almanyası da türkiye için bir tehditti.. ismet inönü, dış politikasını o zamanlar tarafsızlık üstüne kurmuştu..
Yahu biz kıbrıs harekatı dışında, diğer türklere çok fazla yardım edemedik ki zaten. Barzani kerkük türkmenlerini katletti. Çin uygurları katlediyor, stalin milyonlarca türkü sürgüne yollayıp, ölümlerine neden oldu.. Pek bir şey yapamadık bu konuda zaten.. Çünkü yeterince güçlü değildik be arkadaşım.. Cumhuriyet daha yeniydi, savaşların, hastalıkların üzerinden gelinmeye çalışılıyordu.. Cumhuriyet kendini geliştirmeye çalışıyordu.. Zaten churchill falan, inönü'yi 2. Dünya savaşına sokmak için çok uğraşmıştır.. ismet inönü'nün bu konudaki politikası dahiyanedir, buna laf edilemez zaten...
Boraltan köprüsünde rus ayıları tarafından öldürülen soydaşlarıma rahmet diliyorum, huzur içinde uyusunlar..
O milliyetçilik ilkesi, atatürk'ün zamanında da harıl harıl işledi.. Şimdi ise kemalizmde milliyetçilik ilkesi yokmuş gibi davranan çakma kemalistler, söküp atılmalıdır bu ülkeden.
Edit: boraltan köprüsü katliamı yokmuş. Fesli delinin yalanıymış.. Adam geberdi gitti, hala çomarlarıyla biz uğraşıyoruz.
o hikayenin son kullanma tarihi tayyibin türkiye'ye sığınan uygur türklerini aşı dalgasına çin'e satacağını söylediği an bitti. (insan ayıpladığını yaşamadan ölmezmiş)
Halk arasında böyle bir isim verilmiş olabilir sonuçta adına ağıt yakılmış. Bu ismin resmiyet kazanmaması oradaki olan katliamın gerçekliğini değiştirmez. Çarpıtmaya gerek yok.
"kaynağı fesli deligiller olan sözde katliam" sözde katliam Deyip sonra da "yahu vardır böyle bir katliam ama şu yok bu yok" demek çok saçma. Kendiniz ile çelişiyorsunuz. Konuştukça batıyorsunuz.
inönü vakfı sitesinde zaten belirtilmiş "Bazıları Türkiye’ye kaçabildi. Fakat savaşın galibi olarak Sovyetler Birliği, Türkiye’den bu kişileri geri istedi. Sovyetler birliği iddiası, bu kişilerin savaş suçlusu ve vatana ihanetten mahkûm olan kişiler olduğu yolundaydı. iddialarının doğruluğu bilinmiyor"
