milli şef'tir. kurt hocadır. diplomasi cambazıdır. paşadır, zaferler kazanan generalidir. türkiye'yi atatürk'le birlikte yoğurmuş 1950'lere kadar başarıyla yönetmiştir. türkiye cumhuriyeti'nin ilk başbakanı 2. cumhurbaşkanı'dır. sanıldığının aksine atatürk ve ismet inönü'nün karşılıklı sevgi ve saygıları tartışma götürmez bir gerçektir ve ismet inönü birçok konuda dümenin tek sahibidir. lozan barış antlaşmasında tarih yazmıştır.
kendisi hatıralarında şöyle bir olaydan bahseder:
lozan barış görüşmelerine giden ismet inönü toplantının yapılacağı salona girdiğinde tüm ülkelerin temsilcileri hazır olarak beklemektedir. diğer tüm mağlup devletlerin temsilcilerinin koltukları varken ismet inönü için sandalye konulmuştur, ismet inönü neden böyle olduğunu sorar, koltuk kalmadığı cevabını alır. iyi o zaman bulduğunuz zaman başlarız der ve gider. sandalye yerine koltuk konulur ve görüşmelere başlanır. ismet inönü ilk görüşmelerde sonuç alamaz, sonraki görüşmelerde masadan defalarca kalkma tehditinde bulunan mağlup ülkeler sonunda ismet inönü'nün asgari şartlarını kabul etmek zorunda kalırlar. ismet inönü ingiliz temsilcisinin söylediği bir sözün aklından hiç çıkmadığını söyler; - siz şimdi bu hakları alıyorsunuz ama, gelecekte bize borç için geleceksiniz ve bu hakların hepsini sizden geri alacağız! ismet inönü bu sözleri kulağına küpe yapar ve devleti yönettiği tüm zamanlarda savaş ve kıtlık zamanında bile tek kuruş dış borç almamaya şiddetle önem gösterir.
atatürk'ün ölümünden sonra cumhurbaşkanı ve milli şef olmuştur. 1940 lı yıllarda çıkan dünya savaşı tüm hesaplarını alt üst etmiştir. 2. dünya savaşı başlamadan önce birçok büyük devletle devamlı yakın ilişkilerde bulunmuş deyim yerindeyse hepsini idare etmiştir. savaşa girmemek için her türlü taklayı atmış, ingilizlerden silah yardımı almış, almanlarla iyi geçinmiş savaşın son günü almanya ve japonya'ya savaş ilan etmiştir. savaş döneminde yaşanan kıtlıktan ve ekonominin kötü gidişinden hep o sorumlu tutulmuş fakat 17 milyon nüfüsu bulunan, çoğu yaşlı, kadın ve çocuk olan türkiye nüfüsunun eli iş tutan erkeklerinin savaş için askere katılmasıyla üretimin normal olarak düşmesini eleştirenler hesaba katmamış ya da katmak istememektedirler.
sanıldığının aksine kendi iktidarı döneminde 1946 yılından öncede kendi isteğiyle demokrasiye geçiş için çok partili sisteme geçmeyi denemiştir. ayrılıkçı, bölücü gurupların yuvalandığını gören serbest cumhuriyet firkasi başkanı fethi bey partiyi kontrol edemediğini sebep göstererek fesh etmiştir. 1946 yılında tekrar denemiş ve partisi seçilmiş ardından 1950 yılında kendi eliyle seçimleri kaybetmiş, kaybedilmiş seçim sonrasında halkın değişiklik istemesi son derece doğal, biz görevimize devam edelim diyerek tevazu örneği göstermiştir.
adnan menderes'in amerika'nın meşhur marshall yardımlarına karşılık, emperyalist ülkelerinin yanındaki yakışıksız duruşu ve kore'de savaşa asker göndermesine (biri bana kore'de ne işimiz olduğunu anlatsın!) karşılık ismet inönü'nün devlet yönetimi dersliktir.
adnan menderes'in, deniz gezmiş ve arkadaşlarının asılmaması için generallerle konuşmuştur. 1971 yılında bu millet 10 sene darbesiz yönetilemeyecek mi demiştir. nitekim 1961,1971,1980 yıllarında darbe olmuştur.
malvarlığı oldukça azdır, tüm yoklukları milletiyle birlikte yaşamıştır. yokluk döneminde paltolarıyla evinde soğukta oturmuştur. atatürk ismet inönü'nün çocuklarına devlet tarafından bakılması için vasiyet bırakmıştır.
siyaset yıllarında kulağındaki sorun ayıp eleştirilere karşın cepheden kalma bir madalyadır.
dürüst, milleti için çalışan, tc'nin tek dostunun kendisi olduğunun farkında olan bir liderdir. ondan sonra gelen hiçbir lider tüm milletini sahiplenmemiş sadece kendi çıkarlarına hareket eden grupları beslemiştir.
Mustafa Kemal Atatürk hayattayken hep mustafa kemal'in gölgesinde kalmıştır . Tabi o zamanki içindeki ezilme duygusu atatürk öldükten ve inönü iktidar olduğunda kkin olarak orataya çıkmış . Paralardaki atatürk resimlerini kaldırtıp yerine kendi resmini koydurtmuştur . Ama Atatürk'ün yanında onun ne kadar hafif kişilikli biri olduğu anıtkabire gidildiğinde anlaşılır . Bir yanda koskoca atatürk semboli mezarı Bir yanda normal bir mezardan farksız inönü mezarı.
Hazır cevaplılığını kanıtlamış bir dönemin cumhurbaşkanı . ismet inönü savaşa girmemek için her türlü yolu denediğinden çoğu ülkelerle ticari anlaşmalar iptal edilmiş ve türk milleti aç kalmıştır . Savaşın sonunda bölge değerlendirmesi yapmak için yurt gezisine çıkan ismet inönüye halktan bir kız şöyle seslenir . "Bizi ekmeksiz aç susuz bıraktın" ismet inönü den cevap gecikmezve şöyle der: "ama babasız bırakmadım"
adolf hitlerin olası rusya işgalinden kafkasya'da pay teklif ettiği siyasetçidir. adolfla saldırmamazlık anlaşması imzalayıp türkiye'yi 2. dünya savaşına sokmamayı başarmıştır. aynı şekilde stalinin taleplerini de geçiştirmiştir. o dönem türkiye için büyük bir şanstır. allah korusun turgut özal gibi bir koyalım üç alalım diyen politikacılar olsaydı türkiye yüzbinlerce gencini gereksiz bir savaş için toprağa gömmüş olacaktı.
can dündar'ın kendisi hakkında yapmış olduğu ismet paşa belgeselini izyene dek önyargı ile yaklaştığım asker, siyasetçi ve devlet adamı. belgeselden aklımda kalanları aktarmak gerekirse:
- lozan barış antlaşması'na atatürk'ün talimatı ile kendileri katılır. konferansın yapılacağı salona girer ve görür ki diğer ülkelere büyük koltuklar ayrılmış, türkiye içinse sandalye denecek kadar küçük bir koltuk ayrılmıştır. paşa bunun nedenini sorar. ilgililer ellerinde aynı cins koltuktan kalmadığını, ancak bunu bulabildiklerini söylerler. paşa şöyle der: "ziyanı yok, bulunca gelirim." salonu terketmesi ile birlikte aynı koltuktan bize de bir tane bulunur ve paşa geri döner.
- cumhurbaşkanlığı sırasında paşa ülkeyi ii. dünya savaşından uzak tutmayı başarmıştır. halk, bu durumu kabul edememiş, adamlık elden gitti sloganları atmaktadır. gittiği bir ilde esnaf yanına küçük bir kız çoçuğu gönderir. ayrıca küçük kız tembihlenmiştir. paşa'ya yaklaşarak "buraya ne yüzle geldin? zamanında bize şekeri 5 liradan yedirdin!" diye bağırır. paşa cevap verir: "evet ama seni de babasız bırakmadım."
siz de bu zamana kadar ona önyargı ile yaklaştıysanız mutlaka belgeseli izleyin. gerekirse izledikten sonra da önyargınıza devam edin ama önce izleyin.
gazi mustafa kemal'i hırs nefs kıskacında kalıp çekemediği rivayet edilen bir zamanların chp lideridir. ıı.dünya savaşının anadolu toprakları üzerinden yerli bir kral gibi geçip memleketi yerle yeksan etmesini önlemiştir.bu süreçte her ne kadar bir çok fedakarlık yapılıp onca vardan feragat edilmesi gerekmiş de olsa taktire şayan bir mücadeledir.gazi kemal gibi bir diplomasi dehasının kapıdaki dünya savaşının ayak seslerini işiterek montrö enstrümanıyla türkiye'yi daha güvenli bir statüye kavuşturması şüphesiz inönü'nün işini kolaylaştırmıştır.
Anıtkabir'in bahçesinde kapıkulu gibi yatan şahsiyettir.Bir muhterem yazarımın tabirine göre M.Kemal ''Kalk ulan köpek'' dese kalkacak kadar tırsak ,şahsiyetsiz ve satıcı bir kişiliktir.
Aynı zamanda Türkiye'yi 2.dünya savaşına girmekten kurtaran bir vatanperver mi desek acep?
Atatürk'ün vefatından hemen sonra meydanı bos bulup ülkeyi satmaya baslayan sahsiyettir.
abd ile yapılan ilk ve en kritik antlasmalar ismet inönü zamanında imzalanmıstır. Bu antlasmalar tam anlamıyla kanımızla canımızla kazandığımız toprakları, mürekkeple satmaktan başka birşey değildir.
konunun daha açıklaycı ve somutlaşması için ismet inönü zamanında kabul edilen "Thornborg Raporunun" maddeleri söyledir :
- Türkiye'nin ağır sanayi kurması gerekli değildir.
- Karabük demir-çelik fabrikası tasfiye edilmelidir.
- Türkiye, uçak,makine,motor projelerini iptal etmelidir. Bu tür yatırımlar yerine tarımsal yatırımlara yönelinmelidir.
- Demir yolları yerine kara yolları yapılmalıdır.
- Tüm bunlar icin gerekli sermaye Abd tarafından karşılanacaktır.
türk milletinin başına gelmiş en kötünün en kötüsü şeydir. komünist takliti yapan ama ülkeyi abd ye açan kişidir, 1946 da abd ile ordu egitimi anlaşması yapan kişidir ve o gün bugündür türk subayları kurmay egitiminde abd ye gitmekteler ve orada ne tekliflerle karşılaşmaktadırlar, komutanınızın haberi olmasın isterseniz, diyerek verilen hediyeler ve komutanlarımdan habersiz ben hiç bir şey alamam diyenede bir daha komuta kademesinde ilerleyememesi durumu.
kötüleneceğini biliyorum ama siyasi yeteneği fazla olmayan rahmetli siyasetçi. 2.dünya savaşına ülkeyi sokmaması başarı olarak görülebilir ama onun dışındaki başarıları elle tutulur derece de az.
"risalelerde böyle abuk subuk tarifler yoktur." Var olduğunu söylemedim zaten, sadece konu bir şekilde oraya geldi ve o abi dedikleri kişi böyle bir cümle kurdu. Ve evet "çeşit tabiri köken itibariyle birden çok birey bulunduran bir grubu tanımlar." Aynı deccal gibi veya kendini ayara adamış öküz yazarlar gibi.
Akşam yemeği ağır gelmiştir çünkü o arap özentisi yemeğe pek alışkın bir bünyem yok.
ismet inönü'nün zalim olduğuna inanılır ben inanmıyorum ama saygı duyuyorum. "milletin sırtına giydirdiği vergilerden haberin var mı ?" 2. dünya savasına girmemiş ama girecekmiş gibi hazırlanan bir Türkiye'den bahsediyoruz, bu sence çok normal değil mi? Yada şöyle diyeyim o risale-i nur talebesi olan tayyip efendinin bu ülkeye soktuklarının yanında ne kadar kayda değer?
Sonuç itibariyle sevilir, sevilmez ama eminim ki risale-i nur okuyucularının dediği gibi de deccal değildir.
"2 çeşit deccal vardır, birisi büyük deccal ki bu bedüzzaman hazretlerine göre lenin dir (!), bir de küçük deccal vardır ki bu da hepinizin bildiği üzere din düşmanı ismet inönü'dür (!). " ifadesine gelince:
"çeşit" tabiri köken itibariyle birden çok birey bulunduran bir grubu tanımlar. yoksa manasız olur. mesela: gerzek çeşitlerimiz içeridedir. yahut: öküz çeşitlerimiz içeridedir, vitrine aldanmayın vs. * cümleyi kuracakken 2 çeşit değil 2 tane deccal vardır şeklinde girmek gereklidir. dilbilgisel güzellemeden sonra..
risalelerde böyle abuk subuk tarifler yoktur. akşam yemeği ağır gelmiş. anlamamışsın sen anlatılanları. ismet inönü zalimdir. sen onu da anlamamışsın. hakkında malumatın ne ? milletin sırtına giydirdiği vergilerden haberin var mı ? senin o kalkınma , ilerleme sandığın o sana anlatılan masal dönemleri reel değil. tamamen manüplasyon. haberin yok. yahu tahta bacakla , düşe kalka, yarım yamalak .. bu ne cürret anlamadım.
Bursa'da okurken bir keresinde yakın arkadaşım orada diye said-i nursi'cilerin kaldığı eve gitmiştim. Akşam yemeği, akşam namazı derken sıra geldi sohbet dedikleri olaya. Ellerine aldılar bir kitabı başladı odadaki herkes sırayla içinden belli bölümleri okumaya ve sanırım ev abisi olan şahıs da bu çocukların okuduğu ve kimsenin anlamadığı eski türkçe ile yazılmış yerleri yorumlamaya anlatmaya başladı. Nerden geldiğini anlamamakla birlikte konu birden bu deccal muhabbetine geldi ve adamın ağzından şu kelimeler döküldü: 2 çeşit deccal vardır, birisi büyük deccal ki bu bedüzzaman hazretlerine göre lenin dir (!), bir de küçük deccal vardır ki bu da hepinizin bildiği üzere din düşmanı ismet inönü'dür (!).
Ah o ismet'in önü ne bir otursanız da görseniz deccal kim, deyyuslar!..
27 mayıs ihtilali'nden önce "Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır." diyerek ihtilali öngören kişi. cumhuriyet kurulduktan sonra, siyaset sahnesinde hep dengeleri koruyan, askerle siviller arasını mesafeli tutan adamdı. deniz gezmiş ve arkadaşlarının idam edildiği gün kalp krizi geçirdi, ertesi günki chp kongresinde parti içi muhalefete rest çekip "ya bülent ya ben" demiş, bülent ecevit'in genel başkan seçilmesiyle siyaset arenasından çekilmiş, kısa bir süre sonra da vefat etmiştir.
moskova' nın direktiflerine harfiyen uymuş zulüm muştasıdır. kendi deyimiyle, '' çocukları aç bırakmış, ama babasız bırakmamıştır ''. kendisiyle çekilmiş hususi bir fotoğrafım var. şaka yapmıyorum lan, ciddiyim !
ilginç bir anekdot daha;
ismet paşa, vasiyetinde atatürk' ün yanına gömülmek istediğini belirtiyor. fakat ne yazık ki 300 metre karşısına gömüyorlar kendisini. sanki uşak gibi. hani mustafa kemal, '' kalk ismet '' dese kalkacak gibi... bir devlet adamı değil de, paşanın yaveri gibi yatıyor, en çok da buna üzülüyorum. fakat kendisi sinsidir, bir insanı ne kadar çok överse o insana o kadar fenalığı dokunur. kıskançtır. mustafa kemal çankaya köşkü' nü inşa ettirince, hasedinden pembe köşk' ü kendisi için yaptırmıştır. halk açlıktan kırılırken ingiltere' den getirttiği taylar dillere destandır. ismet düzenbazlıklarıyla ve gamsızlığıyla ünlüdür. duyuyormuş gibi yapar, lâkin duymaz. e zaten kulakları sağır, ağır işitiyor herif, nasıl duysun. iyi taktik vallahi...
- ismet vızıbıtırıttın mı ?
+ efendim paşam, duyamadım ?
- yok birşey, havalar da sıcak diyorum.