ismet özel

entry963 galeri82
    718.
  1. türk edebiyatının en ovverrated şairlerinden biridir.
    hiç sevmem. şiirleri nedense bende hep kusma isteği yaratır. sanırım şiirlerinden önce kaypak kişiliğini bildiğim içindir.
    0 ...
  2. 719.
  3. istiklal marşının aslına uygun şekilde okunmadığını,
    günümüzdeki marş şeklinde okunmasıyla ruhunun kaybolduğunu,
    Mehmet akifin onu aruzla yazdığını, ona uygun okunması gerektiğini,
    sadece ilk 2 kıtasının okunmasının da yanlış olduğunu söyleyen şair, fikir adamı.

    açıkçası bu konu hakkında çok net bir fikrim yok. haklı olabilir. marşın ruhu sanki onun gibi okuyunca 10 kıta okuyunca daha bir hissediliyor gibi.

    bir de şiirini paylaşalım burada, okuyun.
    Ben merd-i meydan
    yani toprağın ve kanın gürzü
    güllerin bin yıllık mezarı bendedir
    yukardan bakarım efendilerin pusatlarına
    insanların bütün sabahlarını merak ederim
    gök hırpalanmaktadır merakımdan
    ıtır kokan benim yumruklarımdır
    benim kavgamdır o, aşk diye tanınan.
    1 ...
  4. 720.
  5. Türkçenin araplar tarafından türkler konuşsun diye çıkarıldığını iddia eden komik adam. Türk müslüman olur diyor birde asdfasd gagavuzlar ortadoks karaman türkleri ne olacak? Soldan sağa hızlı dönüp kafayı üşütmüştür.
    2 ...
  6. 721.
  7. 722.
  8. Şiirleri dışında kale alınmayacak bir tip. Gereksiz bir kibir, sevimsiz bir ahmaklık içinde. insan şiire üzülüyor başka bir şey değil.
    0 ...
  9. 723.
  10. Sevmek mübalağa sanatıdır;
    Abartın.

    Demiş üstad.
    5 ...
  11. 724.
  12. 725.
  13. Öldükten sonra çok konuşulacak bi adam.
    3 ...
  14. 726.
  15. en sevdiğim şiiri münacaat olan şair.

    Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
    ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
    büklümlerinin içten ve dışardan
    sarmaladığı günlerde
    bir zamandı
    heves ettim gölgemi enginde yatan
    o berrak sayfada gezindirsem diye
    ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
    Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
    genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
    halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
    demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
    vay ki gençtim
    ölümle paslanmış buldum sesimi.

    Hata yapmak
    fırsatını Adem’e veren sendin
    bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
    gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda
    gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
    haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
    bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
    bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
    tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
    ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.

    Çeşme var, kurnası murdar
    yazgım
    kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.

    Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
    nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
    gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
    ne fark eder demişim
    bilmeden farkı istemişim.
    Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
    arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
    Yola madem
    çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
    hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine
    yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
    yola devam ederdim.

    Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
    gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
    onunla ben
    hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
    bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.

    Oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
    ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
    hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
    bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
    kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
    eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
    alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
    ah, bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
    doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
    ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
    gönendi dünya bundan istifade
    dünya bayındırladı:
    Bir yakış, bir yanış tasarımı beride
    öte yakada bir benî adem
    her gün küsülü kaldık.

    Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
    artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
    gençken almadın canımı, bilmedim
    demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
    çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
    çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
    insanın insana raptolduğu cevher.

    Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
    taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
    kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
    bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
    tütmesi gereken ocak nerde?

    ismet Özel.
    14 ...
  16. 727.
  17. ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
    4 ...
  18. 728.
  19. evi nepal'de kalmış
    slovakyalı salyangozdur ruhum.
    5 ...
  20. 729.
  21. ''yaşamak bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.''

    (bkz: yıkılma sakın/#1485619)
    5 ...
  22. 730.
  23. O adamın yerinde olmak istemem. Bu kadar şeye rağmen yaşıyor. Benim birkaç ay çektiğim sıkıntıyı derdi problemi adam bir gecede çekiyor. Büyük adam vesselam..
    1 ...
  24. 731.
  25. bir kez konferansına katılmıştım fazla entellektüel olduğu için fazla birşey anlamamıştım.
    2 ...
  26. 732.
  27. Türk şiirinin yaşayan en büyük şairi. Ölmeden önce tanışmayı en çok istediğim kişi. Ayrıca bugün şiir diliyle ilgili şöyle bir yazı denk geldi, tavsiye edilir.

    https://seyler.eksisozluk...andigi-siradisi-kelimeler
    3 ...
  28. 733.
  29. "-Ben Türk Edebiyatının son dev çınarlarından ismet Özel... gençler şimdi metrobüste elinde telefonla belki de benim sözlerimi yazıyorlar... Ayakta yolculuk yapıyorum, çünkü beni tanımıyorlar. Ben ismet Özel, şair, 73 yaşında... Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin insanlar..."
    7 ...
  30. 734.
  31. şairin bu şiirini ilk okuduğumda hiçbir şey anlamamıştım heyhat. ne saçmalıyor lan bu adam demiştim. aslında bunu bu şiirdeki kaosa benzer duruma düştüğünde anlıyor insan. tıbbi olarak, kesinlikle yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan birini ya da kendini tarif etmiş diye düşünmekteyim. iyi ki antidepresan almamışın ve bu sayede bu şiiri yazabilecek duruma gelmişin ismet özel. büyük şairsin. şiir şöyledir;

    Bu vapuru kaçırırsam beni belki de cinnet basar
    belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam
    nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar
    etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam
    bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar
    izin kağıdım yanar konuşacak olursam
    bu senet bankalar kapanmadan
    ruhumun rengini kapatmayacak olursa
    ölür kuyuya düşen çocuk
    çocuğun mercan saati çatlar mutlaka
    koşup haber vermeliyim
    yetkili memura
    bahar geliyor, ilerliyor yeminler
    alnımı kapıp getirmeliyim
    denizi karşılamaya
    kırlangıcın kanadındaki kezzap
    leylakta sıkışan buhar için
    nabzımı bulmalıyım nerede bulacaksam
    nabzımı çünkü ben kasadan fiş alarak
    yağmuru, selvileri zor durumda bıraktım
    benim yongalarımdan yapıldı bu çelenkler
    ....
    4 ...
  32. 735.
  33. 735.
  34. Detaylı bir şekilde bilenlerin mesaj kutumu yeşillendirmesinin sebebi olmasını istediğim kişi. Evet
    0 ...
  35. 736.
  36. "Ne godiva geçer bu yoldan, ne de bir kimse kör olur" dizesine sahip şair.
    Şairimiz bu şiirin bütününde rejimin baskısından bahsederken araya ince bir düstur gibi yerleştirdiği bu efsanevi dizeye şunları sığdırmıştır.

    Godiva 11. Yüzyıl ingilteresinde bir kasaba Lordunun Ladysidir. Bu kasabanin halkı yüksek vergilerden ötürü şikayetçidir. Godiva da Lorda karşı halki haklı bulur ve halktan yana tavır alır. Lorda baskılar yapar vergileri düşürmesi için. Lakin lord bir süre sonra dayanamaz ve Lady Godiva'ya kabul edemeyeceği bir teklif sunar. Teklif, Lady Godiva'nın çıplak bir şekilde bir at üzerinde tüm kasabadan geçmesidir. Lady Godiva bu teklifi kabul eder, lord şaşırmıştır. Halkı Lady Godiva'ya bakmamalari için tehtid etmiştir. Kimse de bakmamıştır zaten. Bir kişi dışında. O kişi de bakmaya çalışmıştır lakin kör olmuştur.

    Yani şairimizin bu küçük dizeye yerleştirdiği mânâ; kimse karşı çıkmıyor baskıcı rejime, karşı çıkan olmayınca güzel sonuçlara katlanacak sonuçlar da elde edilemiyor. Oysa birisi cesaret etse sonuç kaçınılmaz güzeldir.

    Üstadımıza en derin saygılarla.
    7 ...
  37. 737.
  38. Gerçekten şiir konusunda duayen.Bazen şiirlerinin düz yazılarını gölgede bıraktığını da düşünürüm.
    3 ...
  39. 738.
  40. Bir şair. Şiir iyidir ya insani duygular vardır içinde. Düşüncesi ne olursa olsun insanlar benzer duyguları yaşar. insanların ortak paydasıdır bi yerde.
    1 ...
  41. 739.
  42. bugün rüyamda gördüğüm isim. garip hissediyorum.
    4 ...
  43. 740.
  44. ismet Özel bir gence "sigara içerken besmele çekiyor musun" diye sorar. "Hayır tabii" cevabını alınca "demek ki başlarken besmele çekemeyeceğin bir faaliyet bu" der.
    4 ...
  45. 741.
  46. "Bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde traşı uzamış adamlardan huylarını öğrendim senin."

    https://youtu.be/3yYF8lFoK38
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük