toplumun genel kesiminin beğenmediği insan. şahsen ben de tiskiniyorum kendisinden, tiskindikçe veriyorum dream theater'ı, ayreon'u.. vay anasını diyorum, aradaki farka bak. lakin hiç düşünmüyor(d)um bu adam nasıl bu piyasada tutunabiliyor? hadi mustafa sandal'a, serdar ortaç'a hatun kişiler hasta, öyle ya da böyle tutunuyorlar piyasada. demet akalın, tuğba ekinci gibi ismlerede abazansal devinmleri limit sonsuza giderken sabit kalan er kişiler hasta, ona da eyvallah.. ama bu iyk ne ayak? nedir bunun olayı? geçen gün bi' taksiciden öğrendim ey dostlar, ey uganda'nın tapınak şovalyeleri!
gecenin bi' körü, kafanın yarım ila bir dünya arasındaki seyri esnasında şoförden gelen bir soru ile başladı her şey aslında. "abi yüksek volume muzik sever misin" dedi. tabi sonuna eklediği "ehehehe"nin konuyla korelasyonu nefisti, kıramadım. "fark etmez"dedim. aynı anda çapraz soru ateşi başladı;
"ya abi bu ismail yk nasıl bi' adam"? heeeh dedim tamam, taksici de kafa dengi çıktı, yol boyu iyk'ya sararız artık. lakin hemen peşine gelen; "abi bi' insan böyle mükemmel aşk şarkıları yapamaz" cümlesi ile yaşadığım şaşkınlığı takip eden son ses iyk şarkıları ile iyiden iyiye kafayı buldum. eve gelene kadar kah ağlamak, kah da ah ülen neclaaaa, yaktın beni nidaları atmak suretiyle taksiciyle ahbap olduk..
kendisine kucak dolusu sevgiler gönderiyorum burdan. canım benim yaa.
tam ohh be ekranlar bu zulümden kurtuldu derken, yine yeni yeniden ''bas gaza'' isimli sanat eseriyle dönmüştür aramıza. artık hangi kanalı açsak zıplayan, saçma sapan şarkılarıyla çığıran bu kişilik verdiği uzun -ama aslında bize çok kısa gelen- aradan sonra gözümüze eziyet etmeye, görüntü kirliliği yaratmaya devam edecektir. tek tavsiyem çocukları ekrandan uzak tutunuz. zira çocuğunuzun bu kişiyi görmesi ileride ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir.*
(bkz: Allah ım kurtar beni bu zulümden)
yeni albümü bu ay içinde piyasaya çıkacak büyük sanatçı, bu ay radyo ve tv lerden uzak durmak gerek, yanlışlıkla bir şarkı sözünü duyarız da ezberleriz falan, hey lanet olsun neler diyorum ben.
selena adlı tv dizisinde bir sahnede diziye dalıp liseli kızların arasında şu sözleri sarfetmiştir :
deli dolu bomba gibi kızlar burada
ey anam hepsi can ciğer kuzu sarma
onlara uzaktan bakmak yetmez bana
kafayı üşütürüm dokunmadıkça
bomba kızlar burada
acayip party gel de durma
aa etekler çok kısa ne fıstıklar var
gel de bakma
darbukalar ziller çılgın sesler kıvılır yerler.
ardından bir liseli kızı *** arabasına alıp götürmüştür. bunlar olurken diğer liseli gençlerde dans ile kendilerinden geçmiştir. ya ismail yk dinleyenler şarkı sözlerine dikkat etmiyor ya da ben milletin namus bekçisi kesildim.
bugün metro turizmle yaptığım 12 saatlik yolculuğun büyük bir bölümünde sevgili(!) kaptan şöför sayesinde beynimin ırzına geçmeyi başarmış insan modelidir.
hakkında ne zaman bir eleştiri yapsam aldığım cevap şu olur : " ismail yk aslında çok kültürlü bir insanmış var ya, böyle gitar falan her enstrümanı çalıyormuş, sen onun kadar ol da konuş". şimdi arkadaşım düşün ben son derece kültürlüyüm, 3 üniversite bitirdim, her enstrümanı çalıyorum ama aynı zamanda halkı kandırıyorum, kötü yola teşvik ediyorum. yine de dermisin ama bu adam kültürlü diye? ismail yk'nın yazdığı şarkı sözlerine bakalım :
etekler çok kısa ne fıstıklar var
gel de bakma
darbukalar ziller çılgın sesler kıvılır yerler
şimdi bu şarkıyı delicesine seven bir gençten ne beklersin? aslında şurada gence pek suç atmamak gerekir, çünkü o, o an içinde bulunduğu organizmanın gerektirdiğini yapmaktadır. duyduğu etekler çok kısa sözüyle gözünün önünde canlanan kısa etekli kız figürü onun o yaşlarda en çok görmek istediği şeydir. bunları doğal karşılamak hemen abaza sıfatı yapıştırmamak lazım. suç burada ismail yk'dadır çünkü onun gibi gençleri etkileyebilecek bir statüde bulunan bir insan ancak ve ancak yararlı ürünler sunmak zorundadır. fakat sevgili ismail yk'nız bunun tam aksini yaparak, gençlerin o hassas duygularını sömürerek para kazanmaktadır. o yüzden başlatmayın bana kültürüne, enstrüman çalmasına...
gelelim işin aslına.
bugün can sıkıntısından gittiğim bir internet cafe'de yanımdaki masaya yanyana iki küçük kız oturdu, muhtemelen 10 veya 11 yaşındalar. herşey gayet güzel gider herkes kendi halinde takılırken ; cafe sahibi efendi birden ismail yk'dan bir şarkı açtı ve o an iki kız da aynı aynda ''ıyyy ismail yk...'' dediler o minicik halleriyle , o kadar mutlu oldum ki anlatamam dostlar. ismail yk'dan nefret eden bir nesil yetişiyor dostlar. ne mutlu bize.*
sözlükteki başlığından bir kamyon dolusu mahkeme evrağı çıkabilecek kişi. kendisi için girilen çoğu entry hakaret dolu. hakaret dolu entryler silinmezlerse bu yazılanlardan onu haberdar etme gibi bir eylemim olacaktır ki o zaman sözlüğün başı fena ağrıyacaktır. moderatörlerimizin dikkatine..
edit: josef k'nın dokunmasıyla bu başlık, içinde hakaretsel öğeler barındıran 70'e yakın entryden temizlendi. teşekkürler.