bütün ilahi dinlerde mevcuttur. zira hritiyanlıktada katolik protestan ortodokslar birbirlerini yer, musevilikte ortodoks yahudi olarak bilinen gruba mensup olanlar israil ve yahudi düşmanıdır. bu olaylara bulaşmamak için gidip maniheizm dinini falan benimsemek lazım, barış kardeşlik falan filan.
islam toplumunun bunu atalarından ''miras'' olarak alması ile alakalı bir durumdur. nefret öyle bir tohum ki, nereye ekerseniz mutlak surette filiz veriyor ve bunu kullanması kolay oluyor. evet avrupa'da da mezhep savaşları olmuştur geçmişte. ancak islam coğrafyasındaki kadar uzun soluklu ve kanlı olmamıştır. tabi bu mezhepsel çatışmaların altıdan teolojik temelli aptallaştırma hareketleri var. en başta din olgusu kullanmaya ve kitleleri bununla belli bir amaç etrafında hareket ettirmeye açık bir olgu. bu potansiyeli kullanmak isteyen her şekilde kullanır ve en başta kendi ülkemizdeki 80 öncesi olayları ele aldığımızda bile yıllarca birbiriyle düzgün düzgün geçinen insanların bir anda birbirlerini öldürmeye başlamaları din olgusunun daha doğrusu ''dincilik'' olgusunun ne kadar tehlikeli bir şey olduğunun göstergesidir.
orta doğu için konuşacak olursak oralarda insanların rahat ve huzurlu bir yaşam sürmesini hatta ve hatta feci şekilde ölüp ölmeyeceğinin garantisi bir nevi hangi mezhebe mensup olduğu ile alakalıdır. orta doğu'nun kaderi bu. çünkü bu iş abbasiler zamanında başladı ve böyle de gidecektir. türkiye için konuşacak olursak ciddi oranda alevi-sünni çatışmasının olacağını sanmıyorum çünkü inanç önderlerini iyi kötü tanıdığım için onlar orta doğu'da olanlar gibi bu durumu alevlendirmezler. sivas, madımak gibi yerleri sayacaksanız yine sünni kesime bu suçu atamazsınız çünkü onlarda sizin önünüze başbağları koyar haklı olarak. tabi ar damarı çatlamış zevatların (#20311628) bu şekilde yazılar yazmasına da alışığız geçmişten bu yana. nitekim maraş olaylarını sol başlattı yani ''devrimci alevi kesim'' diyen dönemin sol hükümetindeki bakan görevden alınmıştı. şimdi maraş'ta aleviler kendi kendini öldürdü diyebilir miyiz? bu zihniyet kadar yüzsüz olsa deriz elbet.
bakın osmanlı-safevi çekişmelerinde bile halkın kızılbaş tarikatına bağlı olanlarla herhangi bir sorunu olmamıştır, halk düzeyinde bir çatışma ya da katliam yoktor o dönemde. kısaca türkiye toprakları için konuşacak olursa alevi-sünni gerginliği tabanın kendisinde hiç olmamıştır. 80 öncesi derseniz, sonrasında ise madımak'ı masaya koyarsanız size diyebileceğim tek şey bu bir provokasyondur. buna rağmen ''sünniler yaktı bizi'' deyip nefret kazanma çabasında olan alevi kesimdeki bir kısım insanlara diyeceğim şu ki, orada 100 sünni varsa 1.000.000 sünni yoktu ya da daha fazlası. kalkıp da sünniler diyerek genellleme yapamazsını çünkü önünüze başbağları koyarlar. tabi biraz utanmanız varsa utanırsınız. bu çok çelişik bir konu, zaten çelişkilerden ibaret bir yapıya bir şeyler anlatabilmek gayet güç.
zaten islam ülkeleri üzerinde -türkiye'de dahil- kumar oynamak isteyenlerin birincil hedefi mezhepsel ayrılıklardır. nitekim 1948 yılında daha nato'ya üye olmadan türkiye'deki mezhep ve etnisite haritasının istenmesinin altında ne olabilir sizce?
orta doğu hiçbir zaman dinmeyecek ama türkiye'de bu tip bir şeyin yaşanacağını hiç kimse söyleyemez. tabi her şeyi açık açık yazamamak durumunda kalıyoruz insanları mahzun etmemek adına, dediğim gibi bir alevinin ya da bir sünninin hatası olayı ''aleviler yaptı'' ya da ''sünniler yaktı'' durumuna getiremez. getiriyorsa, getirmek de ısrar eden ilkesizlerde art niyet aramak durumun kalıyoruz haliyle.
ayrıca siyasi ayrılığın mezhebin kendisi ile alakası zaten yoktur. mezhep anlayış ekolüdür. mezhepçilik ise ''allah ile aldatıp'' siyasi güç devşirmektir kitlelerin üzerinden. mezhep; fikri anlamda var olması gereken bir şey ancak mezhebini din edinen kadar aşağılık insana rastlamadım hayatım boyunca...
allah bu ülkeyi sakınsın, orta doğu zaten yolunu almış gidiyor.
