Erkeğinin yanıdır.
Aksi hali zinaya girerki bunun cezası taşlanarak öldürülmektir.
Not: Bu şekilde taşta bulunan ar ve namus minarelleri kadına geçer. Yapılan işlem aslında gayet iyi niyetlidir!
islamiyette kadının yeri, üçüncü ve ya beşinci zevce olmak, 12 yaşında evlendilirmek, sırtından sopayı, karnından bebeyi eksik etmemek...islamiyette kadının yeri mi varmış?
kuran- kerim'in dışındaki kitaplara, hadislere bakarak yanlış öğrenilecek olan yerdir.
üşenmezseniz girip okuyun, inanın ya da inanmayın bilginiz olur en azından, ona göre konuşursunuz. dini kendi emellerine alet eden şerefsizlerin** uydurma laflarına* bakarak yorum yapmayın.
bir kadının bulabileceği en değerli yerdir.
bence bu yeri kadına vermeyen, kendi görevlerini ve sorumluluklarını öğrenmeyen, afedersiniz öğrenmeyi götü yemeyen erkekler de önce bir durup düşünmelidir. namusla ilgili her konuyu açık kadınların üzerine yıkıp kurtulmaya çalışacaklarına biraz uçkurlarına sahip çıkmalıdır.
not: kadın ve erkekle ilgili en çok değinilen konu namus olduğundan sadece o konuya değinmek istedim.
kadının en çok aşağılandığı dinlerden biri islamdır. amma velakin; insanlar inançları doğrultusunda düşündükleri için, bu durumu asla görmeyip, uydurma hadislerle aksini kanıtlamaya çalışıyorlar.
''cennet anaların ayaklarının altındadır.'' hadisi kullanılır genelde. bu hadise gerçek diyenler, aynı hadis kitabında yazan şu hadislerin uydurma olduğunu iddia ederler;
kadının aklı ve imanı kıttır.
şeytandan sonra size bıraktığım en büyük hayırsızlık kadındır.
iyi ahlaklı kadın kara karga sürüsü içindeki ak karga kadar azdır.
işlerini kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz.
yönetimi kadına bırakan toplumlar iflah olmaz.
kadın, kocasının vücudu tamamen pislikle kaplı olsa, tüm bu pislikleri yalayarak temizlese dahi yinede hakkını ödemiş sayılmaz.
yine kuran'da;
erkek kadından üstün yaratılmıştır.
2 kadının şahitliği ancak 1 erkeğe denktir.
kadınlar sizin tarlalarınızdır, onlara dilediğiniz gibi girin.
miras paylaşımında kadına 1 verilirken erkeğe 2 verilir.
kadın birilerinin 3 ya da 5. karısı olabilir.
savaş durumunda karşı tarafın kadınları askerlere helal sayılır...
kadın daima kendini gizlemek zorundadır, baştan aşağı günahtan ibaret bir varlık sayılır...
işin komik tarafı; tüm bunlara rağmen bir kadın çıkıp bu durumun savunmasını yapabiliyor...
Peygamberimizin birçok hanımla evlenmesine ve bunlarla ilgili anlatılan çeşitli hikayelere gelince; Kuranda Peygamberimizin hiçbir hanımının ismi geçmez. Peygamberin 9 yaşında bir kızla evlendiği de Kuranda değil, uydurmalarla dolu hadislerde geçer (bu konudaki hadisler kendi içlerinde de çelişkilidir). Peygamberimizin hanımlarıyla ilgili anlatılanların % 99u hadis kaynaklıdır. Yani bu hikayeler güvenilir değildir. Peygamberimizin uygunsuz bir şey yapmayacağı apaçık ortadadır. Kuranda Peygamberimiz içinBundan sonra güzellikleri ne kadar hoşuna gitse de evlenmen sana helal olmaz. (33-Ahzab Suresi 52) diye yasak getiren ayet bulunmaktadır. Bu ayet inmeden önce diğer inananlar için helal olan her şey, Peygamber için de helaldi. Bu ayetle diğer insanlara getirilmeyen bir kısıtlama Peygambere getirilmiştir. Ahzab suresi 28. ayette ise Peygamberin bir hanımı şayet ondan boşanmak isterse, boşanmanın maddi bedelini karşılayıp boşaması söylenir. Yani diğer hanımlar gibi, Peygamberin hanımları da kendi gönül rızalarıyla evlenmişlerdir ve istedikleri an nafaka alıp boşanabilmektedirler. Kendi döneminin şartları, kendi kısmeti ölçüsünde, Kurana ters düşmeden, Peygamber de evlilik yapabilir ve yapmıştır. Bizi alakadar eden her bilgi Kuranda mevcuttur. Bunun dışındakilerle din adına uğraşmak abesle iştigaldir. Peygamberimizin elçi sıfatıyla bize getirdiği Kuran, dinimizi oluşturur. Uydurma hadislerin de karıştığı kesin olan Peygamberimizin özel hayatıysa; ancak o dönemde ve o dönemin şartlarında yaşayarak değerlendirilebilir. Peygamberimiz, Kuranın serbest bıraktığı konularda, kendi kültürü, içinde bulunduğu dönem ve şartlara göre, yani tarihsel olan, insanlara evrensel örnekler sunmayan tercihler yapmıştır. Peygamberimizin yaşadığı hayatın Kuran dışı detaylarını sünnet başlığıyla sunmuş olanlar; sünnetin dinin evrensel bir bölümü gibi algılanmasına sebep oldular, bu yaklaşım ise döneme ve şartlara bağlı tarihsel olguların algılanamamasına yol açtı. Bu algılama bozukluğu ise Peygamberimizin evlilikleri gibi konuların hatalı bir bakış açısıyla değerlendirilmesine sebep oldu. Günümüzde hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğu belli olmayan hadislerle Peygamberin özel hayatı hakkında tartışmaya imkan yoktur ve tarihsel olan bu alanı tartışmamıza gerek de yoktur. Hadis uydurmacılığının ve evrensel sünnet anlayışının bıraktığı kötü miraslardan biri de bu gereksiz tartışmadır.