''allah sizler için zorluk istemez kolaylık ister'' yazan bir kitabın insanoğluna, ne gibi zararı vardır.
''kadının saçının telini gören erkek, onunla zina yapmış kadar olur'' diyen bir zihniyet yukarda yazan cümle ile ne alakası olabilir...
-kadınlar iz bırakmadan dövülebilir,
-kadınlar tarlalarınızdır, onları istediğiniz gibi sürün,
-bakabilecekseniz 4 kadına kadar olanına nikah yapmak haktır. müslüman olmaması koşuluyca cariye sınırsızdır.
-mirasta büyük payı erkek çocuklarına bırakın,
-kullarımın hepsi eşittir erkekler kadınlardan bir nebze daha üstündür,
-erkekler müslüman olmayan kadınlarla evlenebilir ama kadınlar müslüman olmayan erkeklerle evlenemez.
.
.
.
bu böyle gider tüm bunların üstüne biz türkçe de cinsiyet ayrımı olmadığı için anlayamıyoruz ama dilde cinsiyet ayrımının olduğu arapça da allah kelimesi erkek bir kelimedir.
ha sonra da niye inanmıyorsunuz diyorsunuz? siz kendinizi 2. sınıf yerine koyan bir dine inanırmısınız?
ha belki de bunlar allah ın kurana koydukları değildir. belki de bunları vahabiler eklemiştir. inşallah ta öyledir. çünkü kadınları dövün diyebilen bir yaratıcı olacağına inanmıyorum.
Allah'ın vahiy aracılığı ile indirdiği tüm dinlerin ortak adı. Hz. isa efendimize inende islamdır, Hz. Musa efendimize inen de. Onun içindir mübarek Kur'an Allah indinde ki tek din islamdır derken diğer peygamberleri dışlamaz bilakis onları da ilahi çenberin içine alır.
Bir de gazeteci islam çupi var ki o rahmetli olduktan sonra spor yazarlığı zıvanadan çıktı.
yanmakta olan bir kuran kitabi gorunce salyalar sicratarak agiza gelen gelmeyen ne varsa siralayan, cihad ilan edip yakaladigi yerde kellemi ucuracagini iddia eden, sonrasinda nefsine yenik dustugunu belirtip helallik isteyebilen kitlelerin dini.
bir dini inançtır. temelinde olan, alınması gereken mesaj ise "insanın, insanca yaşaması"dır. emirleri, yasakları, kuralları da hep bu doğrultudadır. temel yasaklara bakıyoruz hemen...
* kul hakkı yemeyeceksin.
* zina yapmayacaksın.
* kumar oynamayacaksın.
* içki içmeyeceksin(kendini kaybetmemek olarak da yorumlanmıştır çeşitli alimlerce).
hemen incelemeye alıyoruz ilk maddeden...
kul hakkı yemeyeceksin
düşününüz ki şahsım x kişinin hakkına tecavüz etmiş olayım. rızası dışında ona ait olan bir şeyi almaktan tutun da banka kuyruğunda ön sıralara atlamaya kadar... bunların hepsi bu kapsamdadır. etik ve ahlaki de olmayan bu durumun sonucu ne olacaktır? sırada yerine geçtiğim insan ile sorun yaşayacağım, toplum huzuru bozulacak. çok doğru!
zina yapmayacaksın
zina yasağı(günahı) kur'an-ı kerim'de geniş bir şekilde yer bulmuştur kendisine. bir çok kıstası vardır. ve bu kıstaslar doğrultusunda da ahirette çarptırılacak ceza farklılaşmaktadır. hafif meşrep birisi ile yaptığının günahı, bakire(veya bakir) ile yaptığının günahı ve evli(ki en ağır zina günahı budur efendim) ile yaptığının günahı hep ayrıdır birbirinden. peki milletin şeyinin seceresini tutmak mıdır mesele? haşa... olay şuradadır. bir adamın kızı ile zina yaptın ise adamla aranda bir mesele olacaktır. bir adamın karısı ile zina yapığında o adam ile aranda mesele olacaktır. sen evli isen ve zina yaptıysan eşin ile aran açılacak, aile yaşantında en iyi ihtimalle kapanması mümkünsüz bir yara açılmış olacaktır. çoluğun, çocuğun annesinden veya babasından uzak kalacaktır.
kumar oynamayacaksın
kumar oynamak "hiç bir emek sarfetmeksizin", "alın teri" dökmeksizin havadan sana para getirecektir. ve kumar oynadığın adam senin paranı kazandığında sen adama, sen onun parasını kazandığında da adam sana saracaktır. (ki öylesine, hiç bir bahis olmaksızın batak oynayan arkadaşların birbirlerine girdiklerini de görmüşüzdür hani) bu durum da gene toplumun genel huzur yapısını zedeleyecektir.
içki içmeyeceksin
alkol insanı derin düşüncelere sevk eden bir merettir. ve psikolojik, fizyolojik bir çok sorunu beraberinde getirmektedir. ancak; olaya gene toplumsal açıdan bakacak olursak kafa bir milyon köşe başlarında takılan tiplerin hiç bir sebep yokken sağa sola maydanoz olduğunu en azından ben tecrübe etmiş olarak görebilmekteyimdir. ve fakat bütün mesele bu değildir. sarhoşluğun etkisi ile aşırılaşan hareketleriniz ile yakın çevrenizdeki insanları pek ala kırabilirsiniz. ve sağlık konusundaki husus da gözardı edilmemelidir.
ki içkinin günah olması birden bire gerçekleşmiş bir hadise değildir. öncelikle "içkili iken ibadet yapılmasın" buyurmuştur rabbim, resurullah(s.a.v.)'a... ve daha sonrasında içkinin insanı sevk ettiği psikolojiden bahsedilmiş ve son olarak da tamami ile haram kılınmıştır.
bir de faiz meselesi vardır büyük yasaklanmışlardan. ki faiz dediğimiz şeyin ne denli beter bir bela olduğunu buradaki hemen herkes çok net bir şekilde bilmektedir. toplumsal huzuru nasıl baltaladığı da kredi kartı faizlerinin bir sonucu olarak evine haciz gelmiş kişilere bakılarak görülebilmektedir.
kıssadan hisse: müslümanlık; insana, insan gibi yaşamayı emreder. uymak veyahut uymamak ise insanların hür iradesine bırakılmakadır.
insanların genellikle şekillerine ve geleneklerine takıldığı ama özündeki değerleri göremediği din. bu hem islam'ı eleştiren hem de bazı müslümanlar için geçerli. kuran'da kırktan fazla ayette allah'ın ne kadar merhametli olduğu geçer. buradan çıkan anlam kul hakkı yemediğin sürece, kalbin temiz olduğu sürece allah merhametlidir. bazı insanlar kendini allah zannedip ahkam kesiyor, ama ne olacağını tek bilen allah'tır. belki inanmayan insanları bile affedecektir. bilemeyiz.
objektif bir bakış açısıyla bakıldığında musevilik ve hristiyanlığa oranla gerek kökleri gerekse kutsal kitabı bakımından çok daha nitelikli ve savunulması diğer dinlere göre çok daha kolay olan din.
musevilik gibi, belli bir kesime hitab etmeyip evrensel olma niteliğine sahip olması öncelikli olarak islamı musevilik yanında avantajlı hale getirir. "tanrı" kavramının evrenelliği düşünüldüğünde tanrının belli bir kesime değil de tüm insanlığa hitab etmesi gerektiği islamiyeti bu konuda museviliğin yanında yüceltir.
ayrıca musevilerin ahlak kitabı olma özelliğine sahip kitabı "talmud" hitler'in "kavgam" kitabını aratmayacak derecede faşizan söylemlere sahiptir.( yahudi olmayanlar şeytanın organıdırlar vb.) islamde ise kutsal kitap ve paygamber hadislerinde talmud'un aksine hiçbir faşizan söylem yoktur tam tersi "herkesin dini kendisine " diyerek inanç özelliğine vurgu yapmaktadır.
hristiyanlık ise islamiyetin yanında kutsal kitap bakımından fazla tartışmalıdır. islamiyet'in değişmediği kanıtlı olan kutsal kitabı kuran'ın yanında allah kelamı olmadığı açıkça belli olan ve havariler tarafından yazılmış çok sayıda farklı "incil" in bulunması ve incilde geçen kimi ifadeler hristiyanlığın gücünü islam karşısında azaltaktadır.
üç büyük dinin peygamberlerini karşılaştırdığımızda karşımıza ulul azim peygamberlere sahip olma özelliği çıkar. her ne kadar peygamberleri nitelikleri bakımından karşılaştırmak(hepsi mükemmel oldukları için) doğru değilsede en azından peygamberi kullanabilmek ve ondan faydalanabilmek karşısında islam diğer dinlere oranla çok avantajlıdır. allah resulu muhammed'in hz.musa ve hz.isa'nın yanında yaşadığı devrin daha yakın olması ve yaşantısının somut bir şekilde ortaya koyulması islamiyetin önemli avantajlarından biridir. ayrıca hz. muhammed ne hz. musa gibi yanlışlıkla da olsa adam öldürmüş veya tanrıdan bir ıspat isteyerek kafa karıştırmış ne de hz.isa gibi incil'de(matta markos) yer alan ifadelerle ölüme bir kala "baba beni neden terkettin diyerek" peygamberliğini sorgulatacak söylemlerde bulunmuştur. hz. muhammed'in yaşantısı farklı bakış açılarıyla incelendiğinde dahi bir açık bulabilmek mümkün görünmemektedir ve deyim yerindeys allah resulu " insanın sinirlerini bozabilecek derecede mükkemmel" özelliklere sahiptir.
ayrıca hristiyanlık islamiyetin yanında fazla uhrevi olma niteliğine sahiptir. islamiyet "bu dünya için ahiretten ahiret için bu dünyadan vazgeçme" diyerek bir denge sağlarken hristiyanlık aşırı bir şekilde bu dünyadan elini ayağını çekme özelliğni gösterir. kuran'da allaha karşı savaşanlarla siz de savaşın söylemi ve suçlara karşı "kıssas" cezası varken hristiyanlık dört incilde'de yer alan ifadeyle "size tokat atana diğer yanağnızı çevirin1 diyerek " uhrevi olmanın sınırları zorlanmaktadır.
çoğu insanın zannettiğinin aksine cennete gitmek için mutlaka müslüman olmak gerektiğini söylemeyen dindir:
"şüphesiz, inananlar (müslümanlar) ile, yahudiler, hıristiyanlar ve sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için rableri katında mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır."
Her dinde olduğu gibi sevgi, barış ve huzuru vaadeden dindir fakat islam felsefesi de her felsefe gibi bu felsfeyi benimseyen kişiler tarafından doğru bir şekilde uygulanamamıştır. Bu sebepten ötürü müslüman olanlar birçok farklı mezheplere ve farklı inanışlara(özde bir alsalar dahi) yönelmişlerdir. Fakat bazıları bu yanlış uygulamadan dolayı tamamen düşman olmuşlardır(bahsedilen kişiler önceden müslüman olup daha sonra anti-islam'ı beniseyen kişilerdir.)
islam dini şüphesiz ki en büyük dindir. edebiyat, felsefe ve verdiği büyük insanlar göz önüne alındığında yadsınamayaz bir büyüklüğü vardır. Fakat Yaşanılan islam has islam değildir aksine analatılan islamdır. Bu yüzdendir ki yanlış anlaşılmaktadır.
Fakat islam bir felsefedir ve hiçbir felsefe kususrsuz değildir. Bu yüzden islamı benimseyenler de kusursuz olamazlar.
her köşebaşında mantar gibi biten, öğrencilere burs ile din dayatmaya, fakir aileleri para yardımı ile satın almaya, dünya'nın en ücra köşelerinde din olgusundan bi haber yaşayan insanları batan geminin malları misali kapmaya çalışan hristiyan misyonerlere rağmen çığ gibi büyüyen dindir. her gün binlerce insan müslüman olmaktadır. demek ki bazı grupların, bazı devletlerin haklı davaları biz müslümanların anlattığı gibi '' ulan ne ilkel adamlar, bütün dünya müslümanlar'dan nefret ediyor bu teröristler sayesinde'' zırvasından çok daha öteymiş müslüman olmayanlar için.
kendisi dışında bir dine inanan insanları kafir olarak niteleyen din. bu dine göre müslüman bir ülkede doğmamış olmak sonsuz bir cehennem cezasına neden olacaktır.
şimdi bu düşüncenin absürdlüğü aslında ortada ama kafasını kuma gömüp islam'ın bütün dünyaya yayılacağını zanneden insanlara şunu söylemek istiyorum. sonsuz bir cehennem cezası tanrının düşüncesi değil, sizin hoşgörüsüz, kinci zihniyetinizin bir ürünü. tanrı gibi bu evreni yaratabilmiş bir varlık insanlara böyle bir ceza veremez. vermez. dünyanın her yerinde müslüman olmamasına rağmen melek gibi iyi insanlar var ve bu insanların çoğu da islam'ı çok iyi biliyor. öncelikle islam dinini ailenizden aldığınızı kabul edin. tamam inanın ama sizden dışarıdakilerin cehennemde sonsuza kadar yanacağı saçmalığına inanmayın. herkes sizin ile aynı tanrıya inanıyor. sadece siz bu tanrıyı kendi aciz zihninize sığdırmaya çalışıyorsunuz, tanrının sizin gibi hoşgörüsüz, kinci olduğunu zannediyorsunuz.
ben çok küçükken, hakkında "daha sonra öğren" denen din. ama bunu söyleyen kişi sizin tanımızla kafir falan değildi tabii ki. kimileriniz düşünecek "bak hata yapmışlar, çocuğu küçükten alıştırmazsan sonra böyle bad trip gibi olur" falan filan. ne de olsa ağaç yaşken eğilir değil mi? eğilir evet. ama bu sefer büyüdüğünde doğrulamaz.
o zamanlar sağ olan anneannemi izlerdim hep namaz kılarken. anneannem hasta olmasına rağmen, çok zor oturup kalkmasına rağmen beş vakit namazını kılan, dininin bütün gereklerini yerine getiren bir insandı. ama bak buraya dikkat et, bütün gereklerini. yani "aman namazımı kıldım, orucumu tuttum gerisi benden çıktı" diye düşünüp yemediği haltı bırakmayan bir "inanan" değildi yani.
her neyse. birgün bunu neden yaptığını, anlamının ne olduğu sordum anneanneme. bunun bir ibadet olduğunu ve inandığı islam'ın beş şartından biri olduğunu söyledi. hatta kaçıncısı olduğunu da söylemişti, ama ben hatırlamıyorum. "ben de namaz kılabilir miyim?" diye sorduğum zaman, bana, "zamanı geldiğinde eğer istersen kılabilirsin, şuan kılmasan da olur bence" dedi. "ama neden ben de sizin çocuğunuzum, ben de inanıyorum" dediğimde anneanneme, gülümsedi. ve siz çok hoşgörülü müslümanlar belki onu da lanetlersiniz ama ne dedi biliyor musunuz? "inanmak için de, inanmamak için de çok küçüksün. büyüdüğün zaman bunun kararını kendin verebilirsin."
rahat uyu anneannem, keşke bütün dinleri senin bana gösterdiğin şekilde tanısaydım. keşke şimdikilerin gösterdiği yüzlerini hiç görmeseydim onların.
semavi dinlerin beşiktaş'ı. allah bu inanca göre kullarına kendisini yarattığı düzenle göstermektedir. sanılanın aksine en önemli emiri ilimdir. şimdi bu dine bok atmaya çalışanların dedelerini, ninelerini incelesek neler çıkacak ortaya kim bilir?
edit: entry çok kopuk olmuş. idare et be sözlük.
insanları doğruya ve güzele götüren bir dindir. bir insan kur'an'a uyar, peygamberimizin yolundan giderse, bu dünya'da ve cennette sonsuz mutluluğu bulacaktır. islam dinini yanlış yorumlamış veya islam'ı kendi çıkarları için kullanan insanların yaptıkları bu dine mal edilemez.
islâm: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabul etmek, Allah'a ve peygambere itaat ederek bunları kabul ettiğini göstermektir. Kısaca: islâm, inandığını yaşamak demektir.
islâm'ın Temel Esasları
islâmın esasları beştir:
1) Kelime-i Şehadet Getirmek:
Kelime-i Şehadet, "Eşhedü enlâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." cümlesini söylemektir.
Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur, ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah'ın kulu ve peygamberidir."
2) Namaz Kılmak:
Günde beş vakit namaz kılmaktır.
3) Oruç Tutmak:
Her yıl Ramazan ayının tamamında oruç tutmaktır.
4) Zekât Vermek:
Dinimizce zengin olanların mal ve paralarının belirli bir miktarını her yıl fakirlere vermesidir.
5) Hacca Gitmek:
Dinimizce gücü yetenlerin ömründe bir defa hacca gitmesidir.
islâm'ın bu beş esasına islâm'ın şartları da denir.
bazi mensuplari tarafindan ticari amac icin kullanilan dindir.bazilari bu dinin en kutsal yeri olarak gorulen (ki bence en kutsal yer diye bir yer olamaz.her yer tanri nin yaratimi oldugu icin her sey bir mucizedir zaten) hac dolayisiyla ticaret yapmaktadirlar.bu yuzden evrenselliginden bahsedemeyecegim dindir.ne yazik ki bu kisiler yuzunden evrensel olamayan dindir.birakin evrenselligi parasi olmayan bir musluman dininin en kutsal yeri olarak kabul edilen yere gidememektedir.parasi olanlar ustunden de ticaret yapilmaktadir.bu gibi dini somuren kisiler olmasa cok fazla sayida mensubu olacak dindir.
