gerçek islam yani kuran'da bildirilen hak islam eşitliği, demokrasiyi, güzel ahlakı, mutluluğu ve huzuru getirir.
herkesin birbirine saygısı ve sevgisi olur. dindarı, ateisti rahat rahat yaşar. böyle bir türkiye güzel türkiye'dir.
ve bu türkiye olacaktır.
örneğin:Paranın her 40 liradan bir lirası zekat olarak fakire verilecektir. Canlı hayvanların zekatı tür'üne/cins'ine göre değişir. Koyunda: kırkta bir; devede: beş devede bir koyun, sığırda: otuzda bir danadır.
(bkz: Zekat) sayesinde fakirliğin olmadığı bir ülke.
islamın hakkını bilmemekten ileri gelir. 600'lü yıllarda yok artık ali sami tepkisi almamak için, sadece yumuşatılabilmiş arap kabileleri geleneklerini yaşamaya çalışmaktır. illa islam diyenin tasavvufu öğrenmesi gerekir.
temelinde hakimiyetin allah'tan degil, insandan geldigini muslumanlarin cogunlukta oldugu bir cografya'ya getirmis ilk, su anda ise azerbaycan ile birlikte sadece iki ulkeden biri olan bu rejimde ulke yikilip bastan kurulmadan mumkun olmayan bir seydir. kasap dukkaninda kravat satarsan o dukkana hala kasap dukkani denmez, kasaplar kravat takiyor bile olsalar.
laik ligin hakkıyla yaşanmadıgı türkiye de hayalini bile kurmak gereksizdir bence. bu ülkede müslüman olmak degil insan olmak bile büyük çaba ister. siz kıçınızı yırtsanız haközgürlükadaletdin ne derseniz deyin böyle gelmiş böyle gider zihniyeti devam ettikce hiçbir sey degişmez boşuna hayal kurmayın.
boş bir hayaldir. mümkün olmadığı için değil ulkeye katkısını olmadığı için. pardon siz dininizi içinizden yaşamıyor musunuz.. tuvalete yanlız gidemeyen kız gibi inanma eylemini de mi topluca yapmaya ihtiyacımız var.. toplumu ben daha dinciyim yarışına sokan, yalnızca tutucu degil ayrıca bağnaz bir hayaldir. başlangıç noktası yanlıştır çünkü islamı hakkıyla yaşamak kişinin kendisi ile ilgili bir durumdur, türkiyeyle ne alakası vardır.
sadece laikliği tüm vatandaşların içten özümsemesi sonucu oluşacak bir türkiye olacaktır. kimse kimsenin ibadetine, orucuna, içkisine şusuna busuna karışmayı aklından bile geçirmeyerek saygılı bir hayat yaşamayı öğrendiğinde islam da hakkıyla yaşanacaktır. fetullah gibi şarlatanlar cemaatler gibi bölücüler olmadan.
dinler bireyleri tek tek ilgilendirir. eğer bir dinin bütün fertleri aynı şekilde etkilemesini istiyorsanız özünüzde baskıcı, zorba, dayatmacı, hoşgörüsüz birisiniz demektir. her birey kendi adına dinini "hakkıyla" yaşamaya çalışsın, başkalarının inancı kimseyi ilgilendirmemeli.
kur'an ın bir tefsiri olan risale i nur'ların manevi yaraları tamir etmesiyle ve duasıyla sadece türkiye de değil dünyada da bir gün islamiyetin hakkıyla yaşanacağını said nursi aşikarane yazmıştır.
bu aslında bir sapığın şu serzenişine benzer: "bir ülke istiyorum cinsel fantazilerimi sonuna kadar yaşayım. elime kim geçtiyse s.kime konmadan gitmesin. hakkıyla s.kş.p hakkıyla orgazm olayım. herkes bana saygı duysun herkes s.kmeme hiçbirşey demesin."
bu adam bunu derken tecavüzden, ahlaksızlıktan bahsetti mi? hayır bahsetmedi. ama hayalini kurduğu şey, herkese herkesin kendinde saklı kalması gereken kişisel haklarına tecavüz etmek. ama tecavüz demediği için ondan masumu ondan ezilmişi ondan hakkı yeneni yok...
şimdi bu adam özgür olmalı değil mi?
bu adam bunu yapmak için özgür olmalıysa
islam'ın hakkıyla yaşandığı bir ülkenin hayalini kurmak da özgür olmalı....... kime göre neye göre ise o islam...
türkiye'de zaten hakkıyla yaşanıyor islamiyet. isteyen namazını kılıyor, saçını kapatıyor, istemeyen yapmıyor. hakkıyla yaşayabilmek için illa bu ülkede yaşayan yahudileri, hristyanları, alevileri yok gibi görüp şeriatı getirmek ve iran'daki gibi baskı altında mı yaşamak gerekir?
bir dinin hakkıyla yaşanması bireyi ilgilendiren bir konudur. bu anlamda bir müslümanın türkiye de islam ı hakkıyla yaşayabilmesi için bir engel yoktur.
ama siz dini hükümlere göre yönetilen bir devlet yönetimi altında din hakkıyla yaşanır diyorsanız o zaman apayrı bir şeydir söylediğiniz. zira o zaman dini devlet yönetimi içine, siyasetin içine sokmuş olursunuz ki bu da ne hakkıyla din yaşanmasını sağlar ne de insanların özgürce inançlarını ya da inançsızlıklarını yaşamasını sağlar.