yanlış önermedir. ayetler arapça olduğu için türkçeye çevirlirken bir çok anlam kaybı, yan anlamlar fln alınabiliyor. hatta arapçada bile yan anlam olarak algılanabiliyor. ayetlerde size zulmedeni öldürün ama eğer zalimlikten vaz geçerse affedin ve aranıza kabul edin diyor. ayrıca hırsızlık ile ilgili olan ayette mal varlığına el koyun eğer pişman olursa sosyal statüsünü kazanmasına yardım edin diyor. oradaki "mal varlığı" kelimesinin yan anlamı "el" veya "uzuv" anlamına geliyor ama bu ayeti el, kol kesmek olarak yorumluyorlar. mantıksızlık burda, bir insanın elini kesince sosyal statüsünü nasıl geri verebilirsin? eski yaşamına nasıl döndürebilirsin? düşünsenize bu yorum yüzünden marketten yumurta çalan çocuğunda eli kesiliyor, banka soyanında. arkadaşlar islamı böyle tanıtanlar yüzünden şimdi islam bu halde. bi okuyun kur'an ı çevirilerine birkaç farklı yerden bakın çünkü diyanetin gerçekten çok kötü çevirileri olabiliyor bazen. böyle birşeyleri kafanızda kurgulayıp islama çamur atmaya çalışmayın
ayetlerde savasa tesvik eden bir din değildir. kendini savunmayı ve zorbalığa karşı koymayı emreder. bu özelliği ile hristiyanlıktan ayrılır. bir yanağına vurana öbür yanağını uzat demez.
hirsizligin cezasinin el kesme oldugunu soyleyen bir din değildir. ceza vermenin gerekliliğinden bahseder. hukuk demektir. yani suç işleyenin cezası verilir. dönemine göre el kesme cezası oldukça uygardır. çeyrek pound çalan veya yerde bulan çocukların, insanların avrupa'da öldürüldüğü bir dönemde el kesme cezası oldukça insaflı kalmaktadır. avrupa hukukunu uygulayıp hırsızlık yapanı öldürse miydi? bunları bilmiyorsanız en azından 1900 yılına kadar amerika'da at çalanların veya hırsızlık için özel araziye girenlerin keyfi öldürüldüğü kovboy filmeleri izlemiş olmanız gerekirdi.
kafirlerin gozune muhur cekilmesinden bahsederken bu gerçekleri görmeyip yanlış anlamak manasına gelir. gözlerine mühür çekilmiştir gerçekleri göremezler, yanlış algılayıp başka şeyleri gerçek zannederler manasına gelir. aynen bu başlıkta bir algı bozukluğu ile islamın nefret dini olduğunu gerçekmiş diye algılamak gibi...
kafirlerin, yahudilerin, romanların, çingenelerin avrupa'da türlü işkencelerle öldürüldüğü, sürüldüğü bir dünyada islam ülkeleri tüm bunlara kucak açmıştır. bunları bilmiyorsanız en azından islam ülkelerinde engizisyon mahkemeleri olmadığını bilmeniz gerekirdi.
bak mesela ben şimdi müslümanım, dindar da sayılırım, lakin islam'a laf atmana rağmen, islamdan aldığım terbiyeden olsa gerek senden nefret etmiyorum.. sence bu bir çelişki mi? soruları yöneltilebilir..
gerçek olduğu iddia edilen, ama gerçek olmayan bir iftiradır. islam özünde barışı ön planda tutan bir dindir. ama müminlere saldırıya veya haksızlığa uğrayınca kendini savunma hak ve görevini de verir.
bu tür başlıkları açan kişi aynı ve kendisinin bu dünyada yaşayıp yaşamadığına bile akıl erdiremeyen kendini daha bulamamış bir ergen. sözlügün yarısından fazlası sosyoloji bilimi profesörü. tanımlama yapsınlar artık bu tür insanlara.