hayatım boyunca severek kullandığım yazım ve konuşma üslubu (biçimi) ölene dek de kullanacağım anlaşılıp anlaşılmaması mesele değil. karşı taraf hakkında çok doğru tahliller yapmanıza olanak sağlıyor.
edit: ironide zeka pırıltısı vardır, okuyan kişi ister istemez sorgular yazılanı, üzerine düşünür.
bu elemanın tek yaptığı küfür yemek, nickaltını şişirtmek.
halkın iradesi ile başa gelenleri darbe yaparak indirmeye çalışanların, halkın iradesi ile başa geldikleri halde yargıya takılarak meclise girememesine denir.
"beni görmek illa ki yüzümü görmek değildir, benim fikirlerimi benimsemektir." gibisinden sözler söylerek, öldükten sonra resimlerini tüm resmi dairelere, (eğitim, sağlık,askeri vb kurumlara) asmaktır.
trollerin bastığı uludağ sözlük başlığı.
tamam ben de trollüm de atatürk'e saygım sonsuz.
atatürk üzerinden ilgi çekmek yapılabilecek en şerefsizce ilgi çekme yöntemi olsa gerek.
demir leblebi gibi konuşmak hayatı öyle yaşamaktır. sören kierkegaard ın - ironi üzerine - adlı eseri şiddetle önerilir. demir leblebi yemek kendi içinde paradoksunu da taşıdığından gülmek istesenizde gülemeyeceğiniz ağlamak istesenizde ağlayamacağınız durum ortaya çıkar. işte bu durumun adıdır ironi. örneğin azrail' den kaçan deli dumrul bağdat gülistanında azraile yakalandığında af dileyip ek süre istemiştir. azrail peki der bir şartım var ama: şu kırmızı gülllerin renginin kırmızı olduğunu unutabilirsen almayacağım canını. sizce deli dumrul un şansı var mı?