yerel teknoloji ile, savaş uçağı imal edildiğini açıklayan ülke... türkiye gelişmekte olan bir ülkedir... evet, son model arabaya binmekle, eğlence kulüplerinden çıkmamakla çok modern bir ülke oluyoruz... toplum olarak daha moderniz ancak, devlet gücü bağlamında iran'dan öğreneceğimiz çok şey var... ele ki, ulusal onur konusunda...
sahip olduğu siyasal rejim sebebiyle insanların suudi arabistan'la karşılaştırdıkları ülkedir. halkı büyük ölçüde kültürlü, iyi eğitimli, dışa açık insanlardan oluşur ve tanıştıklarımın tamamına yakını rejim karşıtıdır. zamanında devrim hayalleriyle kandırılan bu ülkenin insanları gerçekten de hak etmemektedirler bu rezilliği...
çok zengin bir edebiyata ve dile sahip olduklarını ya da arap kültüründen hiç hazetmediklerini belirtmeye bile gerek yoktur sanırım.
arap kulturunun etkiside kalmis kalmak zorunda kalmis insanlardir. oysa araplar buralara kendi dinlerini ve kulturulerini yaymadan once fas bircok yonden gelismisti. cok eskilerde kizlarinin guzeligiyle konusulurdu birde simdiki haline bakmak lazim.
şeriat düzeniyle yönetildiği halde verdiği kararlar itibariyle tutarlı olan ülkedir. zira kadınlar evi dışında her yerde bir şekilde başı kapalı olmalıdır. kamusal alanda da kamusal olmayan alanda da. pazarda portakal seçiyor gibi kişiler arasında ayrım yaptırmazlar, herkes aynı portakaldır, eşittir yani..
insanlarının özgürce giyinip, yaşamak istediği ama yapamadığı ülke. halkına bu hakları vermeyen ülkenin dış politikada türkiye'den daha tutarlı ve daha güçlü olması biraz garip sanki...
"iran'da rejimi korumakla görevli "Besiç" denen sokak milislerinden altısı beş yıl önce beş kişiyi öldürdü ve bunu mahkemede itiraf etti. Cinayet gerekçeleri, maktullerin ahlaken yozlaşmış olmasıydı. Sokakta yan yana yürüyen nişanlı bir çift "ahlaken bozulmuş" sayılarak öldürülmüştü.
Yerel mahkeme Besiç milislerini üç kez mahkum etti, üçünde de karar Yüksek Mahkeme tarafından bozuldu. Önde gelen mollalardan birisinin "Müslümanlar, kanun gücünün erişemeyeceği durumlarda ahlaken bozulmuş kimseleri öldürebilir" diye verdiği fetva hem milisler için, hem de Yüksek Mahkeme için yol gösterici oldu. Fetvanın arkasından, 17 kişi korkunç biçimde öldürülmüş olarak bulundu.
Yüksek Makeme'nin kararı nihai ve kesin. Bundan sonra dini lider Ali Hamaney'in koruması altındaki Besiçlerin daha neler yapacağını tahmin etmek zor değil. Allah iran halkına kolaylık ve sabır versin." türker alkan
son günlerde gündemi meşgul eden amerika iran'a saldırır mı sorusu ile sıkca gündeme gelen ülke. iki ülke arasındaki soğuk savaş çoktan başladı bile. kitaplar yazımaya başlandı. hepsi karalama içerikli. filmler çekilmeye başlandı. iran'lıları yabani gösterip, geçmişlerinin ne kadar vahşi ve faşist olduğunu tüm dünya'ya izletmek için.
peki bu iki ülke savaşır mı? bence savaşmaz. neden mi?seçimini soğuk savaş tan yana kullanacağı için savaşmayacaklardır. amerikaırakbatağından henüz çıkamamışken, ırak' ta harcadığı para ülkesinde şiddetle tartışılırken, conilerin geleceği aileleri düşündürürken amerika iran'a saldırmayacaktır. ama cia ve savama sonuna kadar mücadele edecektir. ali rıza askari'nin kaçırılması ve öncesinde iran ulusal istihbarat kurumusavama'nın cia ajanlarını deşifre etmesi ve benzeri bir çok olayda görülen gelişmeler itibari ile bu iki ülke soğuk savaş'tan yana olduklarını göstermişlerdir.
iki ülke arasında silahlı bir mücadele başlamasada istihbarat kurumları arasındaki savaş çoktan başlamıştır.
iran 25 00 39 derece 45 dakika kuzey enlemleri ile 44 00 63 derece 30 dakika doğu boylamları arasında yer almaktadır. Kuzeyde Hazar Denizi, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkmenistan, doğuda Afganistan ve Pakistan, güneyde Oman Denizi, güney batıda Basra Körfezi, batıda Irak ve Türkiye ile çevrelenmiş bulunmaktadır.
iran 5.128 km.si kara, 2.616 km.si deniz olmak üzere toplam 7.744 km.lik bir sınıra sahiptir.
iran-Türkiye sınırı 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşması ile çizilmiş ve 23 OCAK 1932 tarihinde imzalanan Türk-iran Sınır Anlaşması'nda yapılan küçük değişiklikle bugünkü nihai şeklini almıştır.
ülkemdeki bazı insanların ne hikmetse nükleer silah geliştirme çalışmalarını alkış tutarak desteklediği ülke. derin bir ortak tarihe ve ideolojik zıtlaşmalara sahip olduğumuz bu ülkenin nükleer silah geliştirmesinin kimin yararına olacağı düşünülmelidir. zaten son yıllarda ekonomik şartlar yüzünden askeri teknolojisini yenilemekte ve modası geçen tank, savaş uçağı gibi deyim yerindeyse "pahalı silahlar"ını modernize etmekte güçlük çeken türkiye hemen sınırlarının dibinde nükleer bir gücün ortaya çıkmasına bu kadar sığ bakamaz. nitekim iran islam cumhuriyeti, israil ve abd'de olduğu gibi aşırı saldırgan ideolojilerin geniş destek bulduğu bir ortama sahiptir.eğer iran bu güce sahip olursa bugüne kadar saklı tuttuğu veya saklı tutmak zorunda kaldığı planlarını bu gücün verdiği cüretle uygulamaya koymaktan kaçınmayacaktır ve tabiki bölgesel güç olma yolunda bertaraf etmesi gereken ilk hedef türkiye olacaktır.
silah göstermek ve kabadayıca mesajlar vermek halkının gururunu okşasa da, uzun dönemli iyi planlanmış politikalara sahip abd ile nasıl bir sona doğru gittiğini iyi hesaplaması gereken ülkedir.
abd sırf saddam ı devirmek için 15 seneye yakın bir stratejik plan yapmıştır. iran için 20 sene ayırması hiç anormal olmayacaktır.
sakin ama iyi planlanmış stratejileri olmalıdır. gerçi fars milleti satrançı iyi bilir. izleyip göreceğiz.
