bir arkadaşın babası fena halde soba hastası bir adam. herif kalorifere bir türlü alışamamış. illa ki o kuzine de patates falan yiyecek ama eşi de titiz biraz.
neyse bir gün bu amca dayanamaz ve alır gelir sobayı, kurar. tabi ev haliyle is pis içerisinde. baca tütüyor falan. tabi yenge de bu durumdan rahatsız. aradan bir iki gün geçiyor. yenge zaten sürekli mızmızlanıyor. en son "bu devir de soba mı olur bey ? bak tüm duvarlar is oldu." dediği an tarihi cevap geliyor. " duvarı ben yapmadım mı ? yıkarım, yenisi yaparım! "
işte sırf bu cümleyi kurabilmek için bile tercih edilesi bölüm.* gerçi bölümü bitirebilmek biraz zor ama kesinlikle değer.
Genellikle baba mesleği yada amca, dayı etkisiyle seçilen, zannedildiği kadar paranın b*k olmadığı bölüm. ya çevren geniş olacak kendi işini yapacaksın, yada memurluğa devam, onu da kazanabilirsen.
Medeniyetin oluşumundan bitimine kadar devam edecek bir meslektir. ilk ve genel mühendisliktir. iş alanı sanılanın aksine çok geniştir, buna bir kanıt aranıyorsa evinizin penceresinden etrafınıza bakmanız yeterlidir. Gözünüzün alabildiği heryerde inşaat halinde bir yapı göreceksiniz.
iyi bir konumda olmak için kendini geliştirmek şarttır bu meslekte. Okulda öğretilenlerin okul bittikten sonra hiçbirşey olduğunu acı acı tecrübe ettirir. bilgisayar programından diline kadar birçok yardımcı rütbe gerektirir. Ama kendinizi veripte geliştirdiğinizde benim diyen mesleğe değişmeyeceğiniz gün gibi aşikardır.
daha bugün derste kızlar üzerine bir örnek verecek olan hoca 50 kişilik sınıfta 4 kız olduğunu görüp şaşırıp "oo burada da kız sayısı çokmuş." demiştir..
bazen hakkında atıp tutarım. yok öyledir de yok böyledir de şöyle zordur da şurası saçmadır da... ama sonra oturur mantıklı düşünürüm.
serbest meslek mühendisliği nedir? inşaat mühendisliğidir. şöyle ki, sürekli kat kalıp planı, beton geldi mi ziyan mı oldu gibi sıkıntılarla uğraştığınız bir alandır yapı mühendisliği. mesleğe ilk adım attığınızda büyük ihtimal buradan başlarsınız. sıkıldınız mı sarmadı mı? bakın burada koskocaman bir hidrolik ana bilim dalı var. gidin liman tasarlayın, dalgakıran dizayn edin, altyapı döşeyin, su alma yapıları yapın. sarmadı mı? zemine dönün. sondaj yapın, zemin suyudur, sıvılaşmadır uğraşın. o da mı olmadı inşaat yönetimi diye taptaze ve klimalı ortam sunan bir kol var. o alana kayın. ulaştırma ve yapının kendi içindeki dallarını sayamadım farkındaysanız.
tek bir ünvan ile bu kadar çok alanda iş yapabilen başka bir meslek var mı bilmiyorum. makineciler olabilir belki. ama onlar daha öğrenci iken dallarına ayrılıp bir alanda yetişiyorlar. endüstri ya da sistem müh. desek onlarında az çok yapacağı iş aynı oluyor. nerde deniz altında beton dökmek, nerde trafik ışıklarının süresini ayarlamak, nerde altyapı döşemek.
güzel meslektir. hevesi olan gençler mesajla ulaşırsa yardımcı olurum.
edit: gelen sorular genelde mayış ne gadan ondan haber ver topraam seklinde oldugundan bir genel cevap vermek isterim. yeni mezunsan 1500 alt sinir. ust sinir sana kalmis. ayrica merak etmeyin muhendis adam ac kalmaz, surunmez. araba da alir ev de alir sikinti olmaz. hatta kendi isini bile 5 sene icinde kurabilir. o yuzden issiz kalir miyim dusuncesini kafanizdan atin. dunyada insan var oldukca insaat bitmez. dunyayi gectim marsa bile gidilse orda insaat yapilacak sonucta barinma ihtaci icin. anladin genc muhendis adayi kardesim. hadi simdi mesnetlerine saril ve uyu.
mezun olduktan sonra kooperatifler kurarak çevre edinip kendinizi geliştirdikten sonra belirli bir sermaye oluşturursun böylece ilerde kendi inşaat şirketini kurup bok gibi para kaldırırsın...
ancak sermaye oluşturmayıp kooperatifte devam ederseniz aylık maaşınız 8.000 tlyi bulur
odtüdeki bölümde, arkadaşlar hatun eksikliğinden sosyolojiden seçmeli ders almaktadırlar.
bir derse girdiklerinde farkettikler ki sınıftaki 17 kişinin 15i inşaattaydı...
yaşadığımız hayatın kaynağı olan mühendisliktir. hastahane olmadan doktor, okul olmadan öğretmen, mahremiyet olmadan seks nasıl olurdu düşünmek bile istemiyorum.
bol bol mimarlıkla ve mütehhitlikle karıştırılan mesleğim.
yaptığı iş tek çeşit değildir. proje ofislerinde çizim yapabileceği gibi(çizim deyince tasarım gelmesin aklınıza, statik hesap yapıyoruz), şantiyelerde iş kontrolü de yapabilirler. şimdi bunları inceleyelim.
proje ofisi
bu tarz çalışan inşaat mühendislerinin rahatı şantiyeye nazaran daha iyidir. klimalı, ferah bir ortamda bilgisayar başında yaparlar mühendisliklerini. tabi buna göre de genelde şantiye maaşından düşük olur ofisin maaşı.(istisnalar olabilir) yaptığı iş ise statik hesaptır. yani odaların şekli, boyutu, konumlandırılması, apartmanın tasarımı, estetik meseleler değil de sadece ve sadece kolon, kiriş, temel şekli, boyutu gibi taşıyıcıkla alakalı kısımları hesaplayıp tasarlamaktır. bu hesaplamalar içinde bilgisayar programları geliştirilmiştir.(autocad, sap2000, sta4cad vs.)
_________
şantiye mühendisliği
şantiyelerde boy gösteren mühendislerin işi proje ofislerindeki ne nazaran daha yorucu ve zordur. yaz kış demeden şantiyede bulunan, 'ben mühendisim abicim nasıl iş bu' gibi mızmızlanma hakkı bulunmayan çalışanlardır. maalesef amelenin ünversite okumuş versiyonu diyebiliriz.(küçük şantiyeler için) yaptığı iş genelde proje okuyup uygulatmaktır. fiziki olarak bir iş yapmaz ama o işlerin tüm kontrolü, işçiler ve ustalarla diyalog(işin enn zor kısmı), proje gidişat kontrolü vs.. tüm bu işler mühendisimize bakar. o yüzden liderlik vasfı şantiye için olmazsa olmazdır. ve bu kadar işin arasında bir de işten anlamayan cahil bir patronu varsa(mütayit*) sıçmıştır.
sonuç olarak uluslarası bir şirkette sağlam bir pozisyon elde etme şansı da olan ama dandik bir şantiyede komik ücretlerle de çalıştığı görülen meslek grubudur. akıllı olup kendi işini kurmalıdır.
kendi işini kurmayan inşaat mühendislerinin belediyelerde 2300-2400 civarında ücretle çalışabilecekleri ve çalışma alanı çok geniş olan mühendisliktir.
askerde uygun yere düşülmezse kötü niyetli bir ast subayın sırf inşaat mühendisi oldunuz için size akşama kadar el arabasıyla kum taşıtması ve inşaat yaptırmasıdır.. sonrada musluk conta filan saydırırlar...
ingilizcesi "civil engineering" olan mühendislik. Anlam olarak "medeniyet mühendisliği" anlamına gelir.
Anabilim dalları:
-YAPI
-YAPI MALZEMESi
-GEOTEKNiK
-ULAŞTIRMA
-HiDROLiK
-YAPI YÖNETiMi
-DEPREM MÜHENDiSLiĞi
-MEKANiK
Olmasalardı ne olurdu?
-Mağarada yaşardık
-Boklu su içerdik
-Kovayla su getirirdik
-Bokumuzun üstüne kum atardık
-Arabamızı çayırda sürerdik
-Elektrik kablolarını yere sererdik
-Yağmur duasına çıkardık
-Toprak bizi yutardı
-Metroda klip çekilemezdi
-Depreme karşı yalnızca dua ederdik
-Doğal gazı çıktığı yerde kalırdı
-istanbulda arabalı vapurla karşıya geçebilirdik
-Denize petrol üstleri kurulamazdı, karadan çıkartmakla yetinirdik
-Dağları JEEP ile aşarken "tünel" icat etmek aklımıza gelirdi
mezun olunana kadar amele olunan, mezun olunduktan sonra diplomlı amele olunmaya hak kazanılan, darphane gibi para basan ve hiçbir zaman ölmeyecek yegane meslek..
her ne kadar ismi duyulduğunda çimento, kolon, kirişten başka bir şey akla getirmesede esas itibarı ile tüm ilimlerin kaynağıdır. bütün mühendislikler de dolayısıyla kendisinden türemiştir.**ingilizcesi civil engineering dir ve çok manidardır. literally* sivil mühendislik demektir. yani insanlara yönelik, halk için yapılan mühendisliktir.