Derin bir yalnızlık ve reddedilmişlik duygusu içindeyim. Hayatım boyunca hiçbir düşüncem ya da davranışım onaylanmadi hiçbir ödül almadım. Hep eleştirildim. Yaklaşık yarım saattir ağlıyorum. Hiçbir dostum kalmadı. Zehirli dostlar bile uzaklaştı. Milan kunderanin kimlik kitabına başlamıştım. Hep böyle mi geçecek hayatım diye düşündüm. Kimsesiz insanlardan uzak hayal gücüyle mi yaşayacağım hep. Buna bir son vermeli diye düşündüm sözlük. Belki de gider uyurum. Hayır yardımci olmak isteyenler mutlaka olacaktır. Yapmayın. Bir gün intihar düşüncemi yazdığımda vazgeçene kadar bana destek oldular ve son bir vedayı bile çok gördüler. Evet yapmayın. intihar hakkında bir düşünceniz vardır belki. Yazın. Özür dilerim. Zavallı ben ben de merak ediyorum. O tetiğe basabilecek miyim acaba. Şu anda hayır gibi. Yazmak iyi geldi. Sanal da olsa birilerinin duygularımı okuması iyi oldu.
intihar bana göre acizliktir.ne olursa olsun bi insan kendi yaşamını sonlandırırken arkasında nasıl bir acı bırakacağını ailesinin, sevdiğinin, dostlarının ne halde olacağını düşünmeden bunu yapıyorsa o insan korkaktır. Evet dostum intihar korkaklıktır cesaret gerektirir kabul ama yaşayıp o dertlerinle boğuşmak bana göre daha büyük cesarettir. Çok mu borcun var ne kaybettin mesela yani borç batağında mısın? Birebir tanıdığım bi yaşlı amca vardı gerçekten über zengin diyebileceğim kadar herşeye sahipti bu adam e ne oldu sonra iflas etti elinde ne varsa gitti yaşlı amcam simit satıyordu en son simit. Adam belki ömründe simit yememiş ama şimdi ekmek parası için satıyor e bu adam da intihar etsin o zaman niye etmiyor ki? Zamanın da babam da iflas ettiğin de bi gece kendini asıyomuş annem yetişmiş e şimdi o zamanlar biz küçükken sabah kalktığım da tavandan asılı babamı görünce nasıl olucaktı psikolojim yada ne biliyim gerçekten sağlıklı bi birey mi olucaktım? Demek istediğim insan bi çok şeyi kaybedebilir ama intihar bi kurtuluş yolu değildir hele bide arkanızda sizi gerçekten seven insanlar bırakırsanız.
Zaten gideceksin öbür tarafa bi kere gelmişsin şu hayata yaşa işte.
Ve hayatta gerçek manada tek yakını oğlu yada kızı. Onlar olmasa bir hiç. Ne hayattan aldığı güzel birşey var, ne hayalleri var, ne de ultra zengin ve dünyanın tüm nimetleri elinin altında.
Dediğim gibi o kadının tek sahip olduğu, oğlunu yada kızını düşünmek, onlara hal hatır sormak, onlara çay, pasta yapmak falan. Bu kadar.
Sonra bu kadının oğlu yada kızı intihar ederek kendi yaşamına son veriyor ve hayatında çocuklarının bir hal hatırından başka hiçbirşey kalmamış bu kadına hayatının son Virajında tarifsiz bir acı ve dayanılmaz bir yalnızlık bırakıyor.
intihar edenler sırf aileleri sebebiyle vicdansızdırlar, alabildiğine bencildirler.
Çektiğin sıkıntı nedir değildir bilemem ama senin o boktan halinle bile seni hayatlarının odak noktası yapacak kadar gözlerinde büyütmüş ve seni sevmiş o zayıf annen-baban için intihar edemezsin. Edersen vicdansızsın ve şerefsizsin.
işin en acı yanı da sen çürümüş, unutulmuş bir doku yığınına döndüğünde bile o yaşlı halleriyle seni hala sevmeye, seni düşündükçe ağlamaya ızdırap çekmeye devam edecek o insanlar. Uğruna öldüğün kimselerin ise skinde bile olmayacaksın.
bir fikir, bir seçenektir. her fikir gibi bir kere akla girdikten sonra çıkmaz, kafanızın içinde durur ve büyümeye başlar. kontrol edilebildiği sürece iyi yönleri vardır bu seçeneğin var olduğunu bilmenin. kontrol edilemez ve mantıksız hale gelirse, mantıklı fikirleri yiyerek büyümeye başlar.
not: eğer aklınızda bu fikir mantıklı gelmeye başlar ise lütfen biriyle konuşun. beyniniz bir sorunun çıkmazda olduğunu düşünse bile emin olun bir çıkış yolu her zaman vardır.
Bir süre ciddi, ciddi düşünüp üstünde kafa yorduğum, hangi ölüm türünün daha acısız olduğuna kadar araştırdığım, sonra; ‘ulan dalyarak en acısız ölüm şeklini araştıracak kadar canın tatlı, otur götünün üstüne yaşamak güzel’ diyerek vazgeçtiğim eylem. Yani güzel kardeşim, zaman zaman boktan olsa da yaşamak güzel, daha içilecek çok rakı, sevilecek güzel kadınlar, ana avrat sövülecek orospu çocukları, sımsıkı sarılacak dostlarımız var, bunlar bırakıp gidilmez.
Yoran bir düşüncedir, düşünürken ondan başka hiç bir duygu doğru gelmemektedir ancak o duygu geçince de s*kerim dünyayı bir kez yaşıyoruz onu da doya doya yaşayayım diyor insan.