kesinlikle çok yüksek bir yerden atlayarak yapılacak ya da yapılması gerekendir. güzel bir his olmalı kendi elinle hayatına son vermek verebilmek. zor ama güzeldir yani düşünsenize iradenin de bu kadarı.
Durkheim tanımına göre: Ölen kişi tarafından ölümle sonuçlanacağı bilinerek yapılan olumlu veya olumsuz bir hareketin, doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüm olayına intihar denir.Durkheim intihar tiplerini 4 tip olarak incelemiştir.
Egoist intihar : Kişinin gruplar veya kollektivitelerle bağları zayıfladığında aşırı bireycilik eğilimi ve sonucu olarak bencil intiharlar oluşur.Yani toplumsal bağların gevşek olduğu, bireyin kendini yalnız hissettiği zamanlarda oluşur.Ayrıca durkheim politik kargaşalar sırasında toplumsal hayatın yoğunlaşmasıyla bencil(egoist) intihar oranı azalır
Elcil intihar : Birey topluma çok bağlı olduğunda gerçekleşir.Hindistan'da eşi ölen kadınların eşlerinin cenazesinde kendini yakmaları buna örnektir.Bu gibi kişilerin üzerinde toplumsal baskı yoğundur.Elcil intiharda kişi hayatından daha üstün gördüğü bir amaç için hayatını feda eder.
Anomik intihar: Anomi kargaşa anlamına gelir.Anomik intiharlar birtakım toplumsal bunalımlar sonucu, toplumun yapısında meydana gelen değişikliklerle bireyin yaşam biçiminin, değerlerinin altüst olması sonucu gerçekleşen intiharlar.Anomik intiharlar toplumdaki boşanma oraı ile de ilişkilidir.
Fatalist intihar : Aşırı düzenlemenin, gelecekleri acımasızca engellenmiş ve tuttkuları baskıcılar tarafından şiddetle boğulmuş kişilerin ürünüdür.Örnek olarak köleleri verebiliriz.**
çaylaklık durumum son bulmazsa gerçekleştireceğim eylem. bıraktığım nota da ölümümden uludağ sözlük sorumludur yazacağım. bitsin artık bu çile canım. ne çaylaklıkmış! ben kuralları ihlal eden nice yazarlar biliyorum ama sesimi çıkarıyor muyum? hayır tabi ki! beşer şaşar diyorum, susuyorum. hatamın ne olduğunu da bilmiyorum üstelik. pek muhterem yetkili, lütfen artık kaldır şu çaylaklığı. valla moralimi bozdun yahu.
artık umutların tükendiği, acının seni yiyip bitirdiğini ve buna engel olamadığını anladığın, hayattan bir beklentinin olmadığını ya da senin beklediklerini artık onun veremeyeceğini farkettiğin o en dip duygu... bazen yatağımda sessizce yummak istersin gözlerini bazen de yüksek bir yerden bırakayım bedenimi kavuşsun dalgaları kayaları döven denize dersin... bazen tam cesaret edersin ama bazen de yapamazsın...oysa bırak bedenini salınsın rüzgarla...
uyku ilacıyla olmayacak şeydir. dikkat çekicidir. aşk acısı dolayısıyla yapılıyorsa eski sevgilinin acaba hastaneye gelecek mi sorusunun cevabını almak için yapılır.
gereksiz bir eylem. insan sadece kendinden vazgeçtiği zaman yapar bunu. neden peki? sorusu içinde saklıdır. vazgeçmek, kurtuluş, soyutlanmak peki ya geride kalacaklar? ve sonraki zamanın?
hepsi birer, kabullenmesi zor durumlar mantığı. nefes almanın dayanılmaz güzelliğini bırakıp, en kötü anın-anlarında kaçıp gitmek mi doğru olan? asla değil. mücadeleci sen var içinde. her ne kadar yapma desekte, yanlış desekte vakti geldiğinde yapılır. tükenmiş yaşamların, son umududur.
bütün yöntemlerini bildiğim eylem. güçsüzlerin, körelmişlerin seçeceği kaçış yolu.
mücadele etmeden başarıya ulaşılmaz evlat. kaybedeceksen mücadele et en azından.
kimse anasının karnından donanımlı çıkmıyor emin ol.
örnek ben:
yıl 2000
-bir bok olmaz bu çocuktan, okumayı istemiyor serserinin teki olur.
yıl 2012:
-bizim kızı vermek istedik kabul etmedi çocuk. ay allam bu yaşta müdür hemde. çok parası varmış.
kimseyi de beğenmiyo çok yakışıklı ya.
birazcık gayret güzel dost. hayat yaşanamayacak kadar kısa. tadını çıkar.