insanın kendini pek çok şeyden ama onu sevenleri kendisinden mahrum bıraktığı eylem. belki kendini mahrum bıraktığı şey yoktur, bir türlü bağlarından kurtulma isteği vardır ama seni o an kimin düşündüğünü bilemezsin ki.
insanın tüylerini diken diken eden kelimedir. ne zaman nerede duyarsam duyayım moralim bozulur keyfim kaçar. çok sevdiğim insanlar hayatımdaki önemli figürler bu yola başvurmuş hayatımın içine etmiştir tabiri caizse.
hiç bir şeyin çözümü değildir sorunlardan kaçmaktır diye saçmalayıp ne mantıklı konuştum lan diye düşünenler çok çıkar karşınıza intihar etmeyi düşündüğünüzde ama bu düşüncenin temelinde ölümden sonraki hesaba çekilme düşüncesi vardır.
asıl mesele hayat senin hayatın sıkılıyor ve yaşamak istemiyorsan kendini öldürerek son verebilirsin çok normal bişeydir.
terketme psikolojisinin en uç durağı. gururlu insan eylemi. duygusal insanların canları sıkıldığında hayaliyle avundukları, ama beden acısını hiç akıllarına getirmedikleri hezeyan. gerçekleşmesi durumunda geride kalanlar için utanç durumu. kısacası bir yığın olumsuzluk. denemeyin, hayal etmeyin, savaşın derim..
yapılacaksa kesinlikle yavaş yavaş yapılmalıdır örnekse düşerek gerçekleşrilmemelidir, acıyı hissederek yapmak lazım bu aşamada acıdan kormak anlamsız. belki düşünerek geçen zamanda vaz geçilebilir. illa yapılacaksa damardan kan akıtma yöntemi kullanılmalı hafif uyuşarak, hafif uçarak. ağlayarak geldiğin dünyaya gülerek gitmek gerek bir de.
arkamdan akan giden bir hayat olmasa, herşeyi yanımda götürebilsem, çiçeklerinde benimle solacağına bilsem, bende sonra güneş doğmasa, kuşlar cıvıldamasa...
herşeyi son vermek için zevkle yapacağım eylem. lakin...
zayıflık değildir her zaman intihar. öyle karşıdan boş boş atmasını bilenlere söylüyorum. her insan kalkıp yok aşk acısıymış yok meşk acısıymış diye düşünmez bunu. elbiseler vardır hani, markadan markaya değişir, biri uymazsa sizin bedeninize, tarzınıza, diğeri uyar. hayat da böyledir. çoğu insan deneye deneye, bir iyi, bir kötü de olsa kendine uyan yaşamlar alır dünyadan. sonra giyer onu. zayıf dedikleriniz elbisesi kendine bir kereliğine bile tam oturmadığında intihar edenlerdir. bir de hiç bir mağazaya, hiç bir markaya ait olamayan insanlar vardır.. ve dilediği terziyi hiç bulamayanlar. yani hayat bazı insanların yaradılışına uymaz hiç. onlar da intiharı hep cebinde taşır. yoruldukları yerde de kullanmak üzere çıkarırlar ordan.
işte hiç mi hiç anlayamadıklarınız onlar.. neden sorusuna cevap veremedikleriniz. cevapsız sorularınızı hep bir 'zayıflık'la tatmin ettiğiniz. karşıdan mükemmel görünen hayatlarını, aslında hiç mi hiç güzel taşıyamayan, içine sığamayan, dışına çıkamayanlar..
her zaman bir boşluk, bir çıplaklık hakim vücutlarına ve her zaman bir 'neden?' hakim nefeslerine.. işte onlar da bu cevapsız sorularını 'ölümle' tatmin ederler usandıkları yerde..
daha fazla değil, daha karmaşık değil, daha zor hiç değil.. anlaması bu kadar.. sadece bu kadar.
hep ölmeyi bayılmak zannedenlerin yaptığı bir iş diye küçümsenir ama yangına odunla koşmaktan öte bir durum değildir. intihar düşüncesini küçümserseniz daha da içine kapanacak yapacağı şeyden emin olacaktır. biraz ilgi, sevgi ve destekle sorununa yardım edebilirsiniz. çünkü en büyük sıkıntısı yalnızlıktır.