bugün

önlenmesi bir nebze mümkün olan olay. intihardan ve hayatın anlamsızlığından bahseden, eşyalarını dağıtmaya başlayan, içe kapanan kişilerde dikkatli olunmalıdır. Özellikle, daha önceden intihar girişimi olan kişiler bu türden sözler söylediğinde önemsenmelidir. Yaşlılarda intihar ile ölüm daha yoğun olduğundan, yaşlılar tek başlarına bırakılmamalı; daha yakından ilgilenilerek, yataklı tedaviye başvurulmalıdır. Yakınlarını kaybedenler, eşlerinden ve işlerinden ayrılanlar risk grubu içinde olduğundan bu kişilerle irtibat arttırılmalı, farklı bir süreç hissedilirse, kişinin yakınları ile iletişime geçilmelidir. Çevre kişiyi destekleyici olmalı, suçlayıp, yargılamamalı, kaldıramayacağı sorumluluk ve tasaları kişiye yüklememelidir. Bu durumlar aşılamıyorsa mutlaka bir psikiyatrik tedavi ve yataklı tedavi gerekir. Unutulmamalıdır ki, intiharlar birbirlerini tetikler ve bir çığ gibi başka intiharlara da yol açar.
içine düştüğü karmaşık durumdan cıkmanın tek yolu olduğunu sanması ve uygulaması durumunda orata cıkan, kendisinin görmediği felaket ßir son..
yaşayan kişinin hayata daha fazla tahammül edememesi
(bkz: yenilmesi)
(bkz: kolaya kaçması)
(bkz: dünyada en çok intihar vakaları isviçre vede japonyadadır.)
(bkz: mavi rengin insanı rahatlattığı vede intihardan vazgeçirdiği bulunmuştur)
(bkz: boğaz köprüsünü maviye boyamak bir ara gündemimizdeydi) *
(bkz: sosyal intihar)
(bkz: intihar mektubu)
ne denildiği gibi salaklık ne de zayıflık sadece hayatı yaşamaya değer bulmamak...yaşamak mı cesaret yoksa ölümü tercih etmek mi?anlamak için biraz yaşamak gerek belki...
intihar;ama bu,gücü olmayanların gücü,artık inanmayanların umudu değilmidir?evet,en azından bir kapı wardır bu yaşama çıkan ve biz bu kapıyı her zaman açıp öte yana geçebiliriz.doğa merhamete gelmiş,bizi tutsak almamıştır..umutsuzlara teşekkür
(bkz: bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin)
jack london'un yapıtlari arasinda edebi degeri en fazla olani intihar'dir. yazarin ününe ün katmis olan bu roman öylesine buyuk bir yanki uyandirmistir ki amerika'da icki yasaginin uygulanmasinda etkili olmustur. intihar'dan bölümler alinarak kitapciklar hazirlanmis ve ülkenin dort bir yanina dagitilmistir. filmi yapilacak oldugunda, icki ureticileri, el altindan büyük paralar oynatarak buna engel olmaya calismislardir.

ayrica jack london kendi yasam oykusu olan bu roman uzerine irving stone'a "intihar'da gercegi tüm ciplakgiyla yazamadim. yazamadim cunku bu kadarina cesaretim yoktu" demis. ve beni benden almistir.

(bkz: jack london)
karanlıkların en koyu olanı.
büyük cesaret isteyen eylem..
kaybolmuşluk ve boşluk içinde sahipsizlik hissiyle tek bir şeye takılı kalıp , takıntı yapılan şeye ve göz ardı edilen birçok şeye çözüm bulamamaktan derde düşüp, üzüntü labirentlerinden çıkamayıp ölümü yok oluş ve dertlerin biteceği inancına bağlayarak gelecekten gelecek bütün umutlara hüküm giydirip hayat sahnesinden çekilme isteğidir. ben de bu sene 2 kez kıyısından dönmüştüm, hatta birinde denedim, biraz ilerledim,sonra durduruldum. ne tarafından bilmiyorum; ama sebepleri arasında sosyal çöküntü, aile yapısının kötüleşmesi ve insanın kendini çok yalnız hissetmesi sayılabilir. ilk önce asosyalleşmeyle başlar, sonra sorunlara çözüm üretme mekanizması umutsuzluktan ötürü bahane üretme mekanizmasına dönüşüverir. velhasılıkelam yalnız kişi akıllı biriyse ve intiharı düşünüyorsa yakınlarının büyük hatası vardır. sudan sebeptense ona yanlışını anlatın. kimseyi yalnız bırakmamak gerekir; yoksa intihar vakaları ciddi manada yükselişe geçecektir çağımızın direttikleri yüzünden.
belki her insanın aklından bir zamanlar geçen ama çok azının buna cesaret edebildiği eylem. diğerlerini de o eylemden alıkoyan en büyük etkenler:
(bkz: inanç) (bkz: geride kalacak sevenler)
tamamiyle zayıf karakterli insanların basvurduğu ve kendilerince bir kacıs,kurtulus olarak gördükleri yoldur.bu bir cesaret değil yok oluştur.
başlangıcını seçemediğimiz hayatlarımızın,hiç değilse sonunu bizim çizmemizi sağlayabilecek en keskin kalem!
eyleme geçip başarılı olan güruhun cenaze namazı kılınmaz.
edilmemesi gerekilen eylemlerin şahı. acil çıkış kapısı sanılan yerin aslında duvara çıkması gibi bişey
geride kalanlara yapılacak en büyük kötülüktür ki intihar eden kişiyle ilişkisi olan herkes az yada çok sorumluluk duyar ve ne yazık ki artık her şey için çok geçtir...
yapan kişinin direk cehenneme gitmesine yol açacak eylem.
herşeye son vermek(herşy biter mi o zaman?!) isteyen insanın gerçekleştirdiği eylem.illegal ötenazi gibi bişey.
(bkz: kapatıp giderim ben bu vücudu)
(bkz: cehennemden yer ayırtmak)
"..en iyiler genellikle
intihar ederler
sadece kaçmak için
ve o geride kalanlar
asla tam olarak anlayamazlar
neden biri
onlardan kaçmak istesin ki..!"

charles bukowski
(bkz: umutsuzluk en büyük günah)
en kolay kaçış yolu.

birileri bir şeyler yazmış zamanında, okuyoruz;

bir hikayedir bu,
kimliği saklı tutulan
ve künyeme kazınmış bir türküdür
her gece söylediğim, sensiz..
sonu ölüm olan...

bu şiir bir intihar anında yazıldı...
bir örtü gibi serilirken üstüme,
ölümün gari çekiciliği,
ömrümden çalıp aşka veriyordum hala...
ve ihtiyar bir yalnızlığı,
yakıp her hasrette,
senden çalıp ağlıyordum...

bu şiir bir intihar anında yazıldı...
şimdi ölümün kıyısında titrek bir yaşam,
kulağımda hiç duymadığım bir şarkı,
elimde bir silah
şarjöründe tek kurşun,
vurup öldüreceğim; hem beni,
hem de içimdeki yosun tutmuş seni...
bir aşkın ömrü bu kadardı...

bu şiir bir intihar anında yazıldı...
ve bu aşkın bütün hikayesi
şu beynimdeki kurşuna kazıldı...
ayrilik ne zaman sorusunda, zaman konusuna kisinin zamani kendisi belirlemesi. hicbir umut yoktur gelecege karsi.kisi kendi kaderini tayin eder.cunku mutlugu bu dunyada bulamayacagi kesindir bu dimagda.ve bunun bilincinde oldugu vakit yahut hakikati anladigindan dolayi belki birsey kafasina dank etmistir bu karari vermesine.yavas yavas hazirlik yapilir caktirmadan varsa sevdiklerine bir elveda denir ve titizlikle son ana kisi kosar adim temkinli gider.oyle yahut boyle kisi kisi bir yol bulur.kimi bileklerini keserek kimisi 45likten cikan bir kursunla.kimisi ise uykuya dalar gibi ilac yuklemesiyle.ama hepsinin icinde bir kurtarilmak durtusu vardir.cunku fani hayati cok severler ve ölümden korkarlar.fani dunyada gunyuzu görmediklerinden ötürü belkide hayatin gul gibi bacaklarina sarilmasina bir sebeb ararlar.bazisinin sebebi beyaz atli prensin cika gelmesi kimisi icin perikızının cıka gelmesidir.öyle yahut böyle....fakat kimisi icin felek acimasizdir ve bildigini okur.bir arkadasim vardi bir zamanlar intihar etmeye tessebus ettiginde bir kus sesi onu hayata dondurdugunden bahsetmisti bana.ve hayatin bu elemlerine ve kederlerini bile sevdigini itiraf etti bana.tabiki budrumlar nadirdir.kendini oldurmek icin hangi yolu secerseniz secin.dunyadan intikam almak ister kisi.enazindan etrafindaki insanlari suclu hissettirmek ister.buyuzden dolayidir ki intihar mektubu yazarlar.nehazin bir durumdur ki bu hasimlarina biran azap vermek icin bu mucizelerle(!) dolu muazzam seruvenden vazgecerler.ne buyuk bir umutsuzluktur bu?insanin akli almiyor....heryer kasvetli bedbaht.ondan dolayi intihar eden kisiyi gunahkar degil de talihsiz olarak gormemiz lazimdir.aglayarak geldik aglayarak gidiyoruz...ben limandaki altin mavnayi bulmaya gidiyorum....bana gelecegin suprizlerle dolu oldugunu soylemislerdi ama hayat bana beni o kahreden cilginca guzelligini bir an bile tenezzul edipte gostermedi.umudum,umutsuzlugum ve arkamda biraktigim yol hepinize elveda...gerisi sessizlik........