ciddi depresyon göstergesidir ve en kısa sürede destek alması gereklidir.
hayatı çok ciddiye almak ya da çevreden kendini fazla soyutlamak kaynaklıdır.
emin olun sizin yaşadıklarınızı yaşayan hatta belki de çok daha kötülerini görmüş geçirmiş insanların var olduğu bir toplumda ölümünüz ne birşeyi çözecek ne de herşeyi güzelleştirecektir bu sebeple hayatınızı tek hakkınız kalan fps ciddiyetiyle devam ettirin.
unutmayınız ki dünyadaki en büyük dert her zaman sizin derdiniz gibi gelir.
herşeyin intihar edince, ölümle son bulacagını düşünür fakat çok ama çok yanılıyordur esas başlangıç öldükten sonradır arar buraları keşke ölmeseymişim diye.*
sadece kaçış yolu olarak görülmektedir. bazı durumlarda kaçmak değildir halbuki. amaçsızlıktan sıkılmaktır. hayatın ne kadar boş ve saçma sapan olduğunu görüp darlanmaktır. bazı durumlarda ise cesarettir. kim kendini öldürmeye cesaret edebilir ki? hanginiz cesaret edip de kendinizi öldürdünüz? "ben her gün ölüyorum ühühü" tarzındaki konuşmalar sadece "katlanamama" ifadesidir, küskünlüktür. insan bazen sevdiklerine küser, bazen kendine küser, bazen de şanssızlığına küser. belki kaçmak ister, belki daha fazla uğraşamıyorum der, bazen sadece "ee peki ya şimdi?" diye kalakalır öyle. tamam bunu yaptım. bunu da yaptım. ee şimdi ne olacak sorusunun intihara sürüklediği insanı da gördüm, "ölmeyi merak ediyorum! ölünce ne olacak?!" sorusu beynini kemirdiği için intihar edeni de...
korkak insan, intihar etmeyi sadece düşünür. ölmekten korkar, yapamaz. cesur insan -ki burada intihar eden kişi cesurdur anlamı çıkmasın cesaret gösterisi yapmak için kendinizi öldürmeye kalkıp beceremezseniz ben gelir vururum bak o kadar diyorum- yani ölümden korkmayan insan ise intihar eder. ölüyosun olm, geri dönüşü yok. en sevdiğin yemekler yok. sarılmayı en çok sevdiğin insan yok. yalnızlıktan mı sıkıldığın için intihar edeceksin? la bi siktir git allah aşkına. ölünce sonsuza kadar yalnızsın mk. kimi götüreceksin yanında? toprağın altında, soğuk bedenin böcek yemi olacak.
kimi de ne diyor biliyor musunuz? ben hep kendi seçimlerimle yaşadım. nasıl öleceğimi de ben seçmeliyim, ne eceli beklerim ne öldürülmeyi diyor. kendi kendine bi karar veriyor nasıl ölmek istediği hakkında.
kısaca intiharın çok çeşitli sebepleri olabilir. sadece "korkaklık" gelmemeli akla.
Umutsuzluk, karamsarlik icinde acizce bocalayan kimse dusuncesidir.
Bilmelidir ki yuce allah herseye kadirdir.
Umutsuzluk muslumana yakismaz. Yasadigimiz hersey bir imtihandir.
Edit : umutsuzluk bir mümine yakismaz (!) Yazdim. Karamsarlik degil. Entry ile nick uyumsuzluğu bulunmamaktadir tabi okumayi bilip okuduğunu anlayan kimse için.
Aptallıktır. Her insan en az bir kere düşünmüştür. Sadece düşünmekle yetinenler sağda solda 'ölmek istiyorum.' diye gezinirler. Düşünmekle yetinmeyenler ise hiçbir şey söylemeden gidip düşüncelerini uygularlar.
inanın hiçbir şey uğrunda ölmeye değmez.
sana diyorum intihar etmek isteyen adam veya kadın. acıdan başka hiçbir şey yok. tüm bedenine sirayet eden tüm vücudunda voltalar atan acıdan başka hiçbir şey yok. masal felan değil bu hayat. doğduktan sonra jiletle kesilen bebekler var kuşatılan bir şehre ateş kusan kruvazörler var, yaratılan enkazlarda ölü bebekler doğuran kadınlar var. açlıktan ölen çocuklar var. birkaç kişinin tecavüz ettiği kadını taşlayarak öldürenler var. bitmeyen acı çekme seansları var 7/24'lük işkence fasılları... ve mutluluk yok! rüyalarında bile yaşayamaz senin mutluluk. güneş ışığı bile senin için ikinci sınıf bir illüzyon.
dünya leş gibi kokuyor ve sen artık burununu mandalla tıkıyamıyorsun. bitirmek için sabırsızlanıyorsun ama umut denen bir şeyler var içinde at onu gitsin düzelmeyecek hiç bir şey biraz sakinleştirici al yüksek bir yere çık bir falez felan olabilir ve zaman doğrusunu ortadan ikiye ayır bu küreden bozma geoite kendini çarparak hayatın sağlamasını yap ve bitsin her şey sakın bekleme!
Kişi için bir çözüm yolu ya da acılardan kurtuluş olarak düşünülmesine rağmen bazı kişilerde karşısındakinden intikam alma, onu pişman etme eğiliminin yattığı düşüncedir.
Ölmeye niyeti olan hiç kimse çıkıp da "ölmek istiyorum" diye haykırmaz, ve bu nerde olursa olsun. Sırf hiç kimse engel olmasın, hiç kimse vazgeçirmeye çalışmasın diye, vazgeçmekten ve yaşamaktan artık korktuğu için, son aşamada olduğu için...
Duruma göre değişen düşüncedir.
Kadın adamı aldatır, adam önce bir şey demez sadece "eşyalarını topla ve git bu evden" der. Kadın hızla odasına çıkar ve eşyalarını toplar adam dayanamaz.
Ardından odaya çıkar. Bir silah çıkartır ve önce kadına doğrultur daha sonra da kendisine. Kadın her iki hamlede de bembeyaz kesilir. Adam silahı indirir ve kadına der ki " anladım ki ne ne seni nede kendimi öldürecek kadar sevmiyorum seni, şimdi defol"
Bazen değmez...
insanın başa çıkamayacağından daha ağır bir duygusal travmadır.
acı (üstesinden gelinemeyen fiziksel acılar ya da ağrılar)
ruhsal gerilim ( ayrılık ve ölüm acısı)
suç işlemek (vicdan azabı ya da yargısal cezadan kaçmak)
ruh hastalıkları (depresyon, şizofreni, ve çeşitli ruhsal sıkıntılar)
uyuşturucu maddeler
finansal kayıplar (kumar, iş sorunu, iflas, kredi kartı borçları)
karşılıksız aşk, cinsel sorunlar
din, politika, ve savaş gibi nedenler
intihar etmeyi düşünmek normal değildir çünkü insan bir şeyi düşününce yapma ihtimali yüksektir. niye? misal insan sigarayı terk etmek istiyor ve her sigara yaktğı an aklından terk etmek geçer bu düşünmektir. ve bir gün bıçak kemiğe dayanır. bırakır bu örnek ile yola çıkarsak intihar etmeyi düşünen insan muhtemllen ufak ve büyük fark etmez sıkıntısı vardır. kurtulmak için iniharın bir yol olduğunu düşünüyor. tam bu düşünce içerisinde olduğu dönem derdine bir yeni dert eklenir ve o insanı hayattan tam anlamıyla bezdirri aylarca düşündüğü bu yapılmaması gereken bu eylemi gerçekleştirir. eğer bir de yanlız ise o insan intihar ihtimali daha yüksektir.
"yedi helak edici günahtan uzak durunuz denildi ki, ya resulullah, onlar nelerdir?; şöyle buyurdu: allah'a ortak koşmak, bir cana kıymak, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, iffetli, hiçbir şeyden habersiz mümin kadına zina iftirası yapmak"
(buhârî, vesâyâ, 23, hudûd, tıb, 45; müslim, iman, 144).