her gün düzenli olarak ankaranın en güvenli(!) yerine insanların yoğun olduğu saatte çık. eğer yaradana inancın varsa yakın bir zamanda intihar etmeden günahsız bir şekilde hakka kavuşmuş olursun.
Bu akşam, öyle eskilere daldım, şurada 7-8 sene öncesine kadar alkol-sigara tüketmeyen, evden okula, okuldan eve; işten eve giden adamdan nasıl bir adama evrildim. Annem iki kere büyük ameliyat geçirdi, allah bağışladı, kızlar sevdim, iyi niyetli olmaya çalıştım ama sonunda hep kötü oldum, çokça zaman empati yaptım, "çevremdeki insanlara çok yakınlarıma da sordum" "hata bende mi?" Diye...
Son ilişkimse tam evliliğin direğinden döndü, sevdiğim karım diyeceğim eşim diyeceğim kız çekti gitti, sonra geri geldi sonra ben bıraktım. Çokça düşündüm "lan dedim on tane hap atsam ne olur, ertesi güne anam ağlar." , bir ara deli gibi zayıfladım, sonra da davul gibi şiştim, dört ayda gözle görülür beyazların arasına iyice seyrekleşmeler girmeye başladı saçlarımda. günde sigarayı iki pakede çıkardım, öyle sebepli ya da sebepsiz bünyesi nadiren alkol kaldıran bir adam olarak, arada sağlam içtiğim zamanlar oldu. Dönüp arkama baktım, dedim dikine keseceksin o damarlarını, jilet pas tutmuş, dravdan gideceksin doktora antidepresan için, tedavülden kalkmış, son kullanma tarihi dolmuş ilaçların.. Yarın elbette bir yerden bir iyilik bulursun, gülümseyecek birileri çıkar karşına, ya da bir olaya vakıf olursun, yaşadığına şükredersin allah'a.
insan ne kadar inançsız da olsa yirmi küsur yıldır çevresinden en yakınlarından duyduğu dinsel söylemler ve bunların başında gelen sonsuza dek cehenneme gidecek olmak , aklı kurcaliyorkk...ulan hiç aklıma yatmaz ama ya gerçekten böyle birşey varsa , olabilir mi böyle birşey... Ölmeden bilemezsin işte ...
ikincisi anne.
Bi üçüncü sebep yok.yaşanmamış şeyler , ulaşılmamış hedefler kişiyi intihardan vazgeciriyorsa zaten o adam intiharı kafaya koymamıştır.
Son olarak hayatın neresinden Dönersen kardır diyen Nilgün marmara ya da selam olsun.
Arkada bıraktıkların. Bir gökyüzünü bırakıyorsun mesela arkanda, uçan kuşlar, Çin'de bulunan Gökkuşağı Dağları gibi görülmemiş yerleri bırakıyorsun. Çok gittiğin bakkalın sahibi Ahmet amcayı, karşı dairede oturan Döne teyzeyi, her gün dükkanın önünde iki tavla atmak için birilerini bekleyen Emin amcayı bırakıyorsun. Okunmamış kitaplar, bütün bizim için yapılmış herşey. Bizim için bir dünya var, ama sen onu arkanda bırakıyorsun.