Filmi izleyince bizdeki "beşinci boyut" aklıma geldi de bir an üzüldüm.
Uzay maceralarına hep merakım vardı zaten, hatta ölümsüz olsam tek yapacağım şey binlerce yıl uzay boşluğunda dolaşmak olurdu. O yüzden filmi izlerken çok imrendiğim sahneler oldu. Sonuç itibariyle güzel bir yapıt olmuş.
Ah biraz astrofizik bilsen de olay örgüsünün bilimle paralel şekilde mükemmel anlatımını görsen nolurdu. Öyle uçmalar kaçmalar falan değil, Teorik fiziğin uzay-zamanda izdüşümü tüm mesele. Yoksa s.kmişim murph'ü.
bunu izledikten sonra diğer tüm filmlerin boş ve bunun üzerine çıkamayacağını anladım filmdir. Aşırı süper tek izlemede anlamayan arkadaşlar için 1-2 kere daha izleyiniz, üzerine film tanımadığım baş yapıt.
filmin en önemli özelliği bence uzayı korkulası bir şey olarak resmeden filmlerin sonunu getirmesi... film uzayın, diğer gezegenlerin tehlikelerle dolu olduğunu gösteriyor ama keşfetmenin, yeni dünyalar aramanın da insanın bir parçası olduğunu vurguluyor. kattığı bu vizyon açısından önemli filmdir bence...
Bugün izlediğim film. Bir adam yedi yaşında bıraktığı kızını döndüğünde 80 yaşında ve ölüm döşeğinde görmesi ne kadar kötü bir şey. Düşünsenize başka bir gezegene gidiyorsunuz ve orada geçen 1 saat 21 dünya yılına eşit.
(bkz: izafiyet teorisi)
--spoiler--
Alt üst olan dünyada insan ırkını kurtarmak için, bir görev ile başka galakside dünyaya benzeyen gezegenler arıyorlar.
--spoiler--
gerçekten çok güzel müziklere sahip film. ne zaman bu filmden bir müzik duysam tekrar izleme isteği uyandırıyor bende. sanırım asla sıkılmayacağım filmlerden biri.
Biraz önce izlediğim ve zamanın göreceliliğini bana iki katmanlı yansıtabilmiş hoş bir film. Filmdeki değişen zaman algısını takip ederken benim için kırk beş dakika gibi geçen koskoca iki saate bakıp yarın derse nasıl gidicem acaba diye düşünmeye devam etmeyi bıraksam da uyuyaka...
fırsat bularak izlediğim ve çoğu sahnesinde tüylerimi diken diken eden nadir filmlerden biri olmuştur. kurgusu inanılmaz ve herkesin anlayamayacağı bir film.
izledikten sonra belki babam uzaya falan çıkar diye mors alfabesi öğrenmeye karar verdim. belli olmaz, dünyanın sonu yakın görünüyor.
bugün karadenizliler ile ilgili bir sürü hakarete maruz kaldım.
ama cidden bu artık son damla oldu.
buraya her şeyi yazın ama bu filme aceleye geldi falan yazmayın. iki gramlık sinema kültürü ve bilginiz ile siz kimsiniz siz kim siz k bu filme laf söylüyorsunuz.
hemen elinizdeki o klavyeyi bırakıp bu müziğe kendinizi bırakın.
reality düşkünü biri olarak sinemada ikinci yarı hayal kırıklığıdır benim için. ilk yarıda olaylar akışına göre doğru düzgün giderken ikinci yarıda ne o öyle boyut değiştirmeler kendi kendine konuşmalar kendini bulma çabaları. sanırım seneryo biraz aceleye gelmiş o kısımda ancak güzel filmdir tavsiye edilir.