iki ebeveyninden de ayrı ayrı kazık yemek. sevilmediğinin her daim yüzüne vurulması ve bunları haketmek için hiç bir şey yapmamış olmak. sebep; bencillik, evlat olarak değil, dolar işareti olarak görülmek. daha da fecisi halen annedir babadır diyerek susmam, küçülmem. hakikaten yalnızım lan şu dünyada.
bi ilişki için o kadar emek verip enerji harcadıktan çaba gösterdikten sonra beklenmedik bi zamanda yakana yapışan ayrılık. halbuki o sevgili olmadan önceki arkadaşlık evresinde o kişinin doğru insan olduğunu defalarca geçiriyorsunuz aklınızdan ve onun sarf ettiği cümleler: biz birbirimize ait değilmişiz bla bla bla...akabinde gelen derin üzüntü,ben ne yaptım eşiği. bu insanın ağrına gidiyor.
şerefsizler, namussuzlar, her türlü pislik yapanlar şu dünyada rahat rahat yaşarken. çocukluğundan beri rahat yüzü görmeyen, bi an bile gerçekten mutlu olmayan bense kıvranıyorum. buna yaşamak denemez, işte bu çok ağrıma gidiyor.
etkileştiğim , hayatımın herhangi bir noktasında bulunan ne varsa kişiliğimi oluşturması çok ağır geliyor . kısacası kendim olmama imkanım olmaması diyebilirim.
bir restoranın cam kenarında yemek yerken dışardan sana gelip açım abi diyen çocuk. yahu arkadaş o a çocuk yalanciymis oymus buymus o an kimin aklına gelir. o sahnede ne yapmalı bir insan inanın kestiremiyorum. yaşadım ve düşüne düşüne kendi içinde bir çok sonuca vardım. fakirlik ayrı muhtaclik ayrı. Sosyal Devlet diye bir kavram varken ben hu insanların bu hale düşmesini kaldiramiyorum. zaten her durumda sorgulamaya başladığım ülkem ve insanım hakkında artık her geçen gün inancımı kaybediyorum daha güzel günler için.