insan denen canlının en temel sorununun yalnızlık olmasıdır.
mesela başına bir şey gelir, kayıplar vs.. derken herkes der ki mesela filanca bu aralar çok kötü, evet kötü ama yalnız olduğu için mesela yanında destekçisi olsa başına ne bela gelirse gelsin dayanacak. bir teori işte.
insan psikolojisini en derin etkileyen olayların başında yaşadıkları kayıp anları gelir.
kayıp anı deyince aklınıza sadece ölüm gelmesin, iş kaybı, eş kaybı, güven kaybı vesaire gibi çeşitlendirilmesi mümkün. insanın sosyal bir varlık olduğunu düşünürsek her insanın ömründe en az bir kez kayıp yaşaması olasılığı neredeyse kesindir.
işte toplumu sarsan olayların kökünde yatan bu kayıp anlarından sonra insanların yaşadıkları süreç, bu durumu atlatamayıp yalnızlıklarıyla dost olup kedere boğulanlar ne yazık ki anksiyete, depresyon, panik atak ve hatta şizofreni gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıkların pençesine düşerler. ve toplumda görülen intihar ve cinayet vakalarının bir numaralı aktörleri bu zavallı insanlardır. ''zavallı'' sıfatını hor görmek anlamında kullanmadığımı belirtmek isterim. onların zavallılığı aslında geri kalanlarında zavallılığıdır, inanın zor anlarında omuzuna elini koyup destek olacak gerçek arkadaşları, dostları sevgilileri olsa bugün canavar diye nitelediğimiz insanlar olmazdı.
tanım yapalım efendim, yalnızca insanın değil toplumun da tek derdinin yalnızlık olması durumudur, can yakar. pahalıya patlar.