evrim teorisinden felan anlamam ama böyle teori ya da hikayeleri dinlemek hoşuma gider. bilen birinden naklen;
bir arada yaşayan bazı maymunlar ormanlık alandan çıkıp düzlüklere geçtiler.
burada ağaç ve meyve fazla olmadığı için et de tüketmeye başladılar. bu onların zeka gelişim düzeyini diğer maymunlardan daha yukarı bir seviyeye getirdi.
ayrıca düzlüklerde saklanacakları ağaçlar olmadığı için, vahşi hayvan tehlikesine karşı iki ayak üzerine daha çok kalkmaya başladılar çünkü vahşi hayvanlar yüksek otların arasından sinsice yaklaşıyordu.
insan, maymun ayrımı burada başladı.
şimdi evrim mevrim hikaye de hayır yanlış anlaşılmasın yoktur demiyorum ama çok eski olaylar emin olamayız da şöyle bir gerçek var.
canlıların vücutları bulunduğu ortama göre gelişiyor yani organların bir gelişme ve uyum yetenekleri var.
en basit örnek, ağırlık çalışması yapan adamın kol kaslarının gelişmesi. hem de gayet hızlı gelişiyor 1 bilemedin 2 senede çok fark ediyor.
şimdi buradan hareketle, suda yaşayan solungaçlı bir canlının sık sık karaya çıkıp sonra nefesi tükenince suya döndüğünü düşünelim.
bu canlının solungaçları zamanla karada solunum yapmaya alışır mı alışmaz mı?
zamanla dediysek 1 milyon yıl mesela.
gözle görülmediği için şüpheli süreçtir.
gözü kapalı evrim vardır ya da yoktur demiyor pilot. diyor ki;
evrimi destekleyen delilimsi olgular var ama görmedik ya da ne bileyim bir hititlerin bıraktığı gibi kesin delil olabilecek örnekler yok ya da kolay anlaşılabilecek örnekler yok. çok karışık.
