sevgilisinden kazık yediği, yarı yolda bırakıldığı andır.
ne kadar uzun süredir iş arayıp da bulamadığını fark ettiği andır.
oğlunun arkadaşının babasına hayranlık besleyip onu örnek aldığını gördüğü andır.
çok değer biçtiğin platonik aşkını, üç kuruş değer biçmediğin geri zekalı bir piçin, cahil bir serserinin sikini yalarken gördüğünde kendini çok değersiz hissedersin.
öncelikle güzel bir başlık vesselam.
hayatımda bir sürü an oldu kendimi hissettiğim böyle değersiz.
hiçbirşeye değmediğim.
değemediğim.
herşeye teğet geçtiğim, değsem de hissetmediğim.
uzun uzun yazıp bunu bir sözlükçü itirafı olarak algılamayın.
ancak, kendimi en değersiz hissettiğim an, türkiye yurttaşı insanların silahlı çatışmalarda ölmesidir.
ölünce benim çaresiz kalmam ve bu çaresizlik üzerine siyasilerin iktidarlarını görmemdir.
düşünsenize asker ölünce, dağdaki yurttaş ölünce onların koltuğu daha çok sağlamlaşıyor,
olur mu hiç öyle birşey allah aşkına?
onların kanını koltuklarına yapıştırıcı olarak kullanıyorlar,
yahu hiçbirşey yapamıyoruz,
şöyle bir gün halk kalksa ayağa de se ki yeter artık bu ölümlerden faydalandığınız, her ölümle o koltuğunuzu, iktidarınızı perçinleştirdiğiniz, yeter artık bu ölümlere desek,
gel desek, gel insanca, kardeşçe ve hürce yaşamak desek,
fena mı olur?
allah aşkına sözlük söyle, fena mı olur?