zor durumda kaldığında maddi veya manevi olarak, aslında kimsenin umrumda olmadığını anladığı an, sert olur ama anlarsın ve sonra bunu bilerek yaşarsın ki tecrübeyle sabittir.
Otobüse binersiniz bakarsınız her insana, hepsinin suratına.. Hızlıdırlar, bir şeylerle uğraşırlar, camdan dışarıyı izleyerek eskileri düşünüp kahkaha atarlar, sessiz kahkahalar, anlarsınız ki hepsinin bir umudu var, hepsi bir yere gelmek için uğraşıyorlar. Eve gidip aynaya baktığınızda ise geçmişini bombok yaşamış ve artık bir amacı olmayan insan görürsünüz, en değersiz insan. Cesedi ayaklanmış bir ölü...
Budur lan insanın kendini en değersiz hissettiği an budur..
hayatta yapayalnız olduğunu anladığı andır. her şey kafasına bir anda dank eder. insanların, arkadaşların, arkadaşlıkların, her şeyin sahte olduğu anlanan o tek bir saniye...
Hoca adı verilen insan müsveddesinin durup durup bağırması ile bir anda her şeyi yanlış yapıp sağ elin durdurulamaz bir şekilde bir süre titremesi , işte o an beceriksiz olduğumu hissedip her şeyden vazgeçmeye karar verdim.8 senelik emeğimi yakmaya karar verdim.heyecanımın sessizce beni terk edişini izledim:(