insanın görmezden gelindiği andır. Örneğin bazen kızılaya gezmek için gittiğimde kıyıda oturup insanları izleyince sevdicekler, işinde gücünde, gülümseyen şakalasan, metrodan akın akın koşturarak çıkan insanları izledikçe o kızılay kalabalığının içinde kendimi işsiz güçsüz amaçsız görerek değersiz hissettiğim olur.
kendini en değersiz hissettiğin anda etrafına bakmak en nitelikli çözümdür, mesela masada ki bardak, o ne yapsın lan, değersiz işte, madde olarak tek amacı sana hizmet etmek filan, elin ayağın tutuyorsa, nefes alabiliyorsan zaten maddesel bir varlık olarak bir çok şeyden değerlisin yeter ki kendini boş bir bardak olarak görme.
kendisini hiç değerli hissetmemiş birisi için diğerlerinden farkı olmayandır. ciddi ciddi oturdum düşündüm. fakat kendime hiç değer vermediğimin farkına vardım. hayırdır inşallah...
-öss,kpss ve daha niceleri olan sınavlara girdiğinde etrafında binlerce kişiyi görürsün,sen sadece bir tanesisin değersiz ve fakir...
-veya maça gidersin basketbol futbol vs 25000 kişi görürsün stadın içinde,hepsi mal mal bağırır küfür eder ama hepsi aynıdır ve sende öylesindir,birde yeşil sahaya bakarsın sadece 23 kişi vardır ve hepsi senden üstündür güçlüdür vizyon sahibi olmuşlardır paranın ve medyanın getirdiği özgüvenle...