sıcak bir gün ve eve diliniz damağınız kurumuş bir şekilde dönersiniz, buz gibi suyun ardından dondurma yemek istersiniz ama "hiç kalmadı" sesleri içinizi yakar .. bakmayın böyle basit durduğuna, harbi içi yanar insanın.
5 yıllık sevgilinin, " artık uğraşma, anlamadın mı hala bizden bir şey olmayacağını? " demesidir. ya da babanızın sizi terk ederken söylediği " herkes kendi hayatını yaşar. sizi değil kendimi düşünmek zorundayım. " sözü de acıtır insanın içini. ama bitmez iç acıtan sözler. yakın arkadaşınız hapse girerken dolu gözlerle mırıldayarak " maca ikilisi, kardeşim sana emanet. ben yokken ona iyi bak. " der ve ağlarsınız.
Her şeye tamam mbks, hani duruşun, düşünme tarzın, görünüşün vs... Ama benden uç yaş küçük olmanı eritemedim içimde anlatabiliyor muyum? Hani seni yanıma sevgili olarak koyamıyorum. Olmuyor, erkek arkadaş olarak oturtamiyorum seni yanima. Boyle düşüncelerim.
Şahsımın kendinden 3 yas büyük bir hanimefendiden (entrylerimi okuyo olabilir normalde hatun yazardim) hoslanmasindan sonra maruz kaldigi diyalogtur. iç acitmis, göt burmustur.
olmayan sözlerdir en çok da. çünkü susuluyorsa, konuşmuyorsa kendinle kalırsın, içinden konuşursun, biriktirirsin. Acıtsın, kötü söylesin ama en azından konuşsun. Ve susuyorsa her şey geçmişte kalacak demek, umutlar çöpe demek. Her şey tam anlamıyla bitti demek