- " senden nefret ediyorum"
- " sen bana uygun değilsin"
- " senin tuzun kuru, ben tırnaklarımla geldim buralara"
- " hepiniz kına yakın sizin yüzünüzden bu hale geldim"
- " benim bu yaşadıklarımı dilerim hepiniz yaşayın"
- " seni duvar gibi görüyorum, haykırıyorum işte"
- .................
sonuç: insanın içini bir anda acıtan sözleri sarfeden, ömür boyu kendi canını acıtmak için zemin hazırlıyor demektir. çünkü o kaybetmeye mahkumdur artık...
- gitme desen gitmezdim, **
- arkadaş kalabiliriz,
- yordun beni,
- diğerlerinden farkın yok,
- unuttum seni,
- sana nasıl güvenebildim ben,
- başka biri var,
- ne yaparsan yap!!! *
- çok açım abi yardım et nolur... *
ne sevgilinin ne arkadaşın ne dostun ne kardeşin ne de annenin..
babanın "hadi hoşçakal" dedikten sonra arkasını dönüp gitmesi kadar hiçbirşey kesmez nefesini.
-Seni çok farklı tanımışım. Halbuki hiç olmamış öyle birisi. Keşke tanıdığım gibi biri olsaydın, olsaydında ölseydin. En azından hayatım boyunca birini çok sevdim oda artık yaşamıyor derdim. Hiç olmayan birine aşık olmaktan iyidir.
bu sözler duyulduktan sonra yazarın kendine gelebilmesi uzun zamanlar almıştır.
- benim için doğru kişi değilmişsin.
- senden nefret etmeye başlıyorum... mini zaman sonra;
- senden nefret ediyorum.
- niye aradın ki beni?
- canın cehenneme
eskişehir'de öğrenci evi gece ortamı sonrası sabah yeni uyanmışsındır geceden kalmışsındır miden facia haldedir, karnın da öyle tam tuvalete yönelirsin evden birisi ayılıp seslenir
-moruk su bitmiş amk en son ben sıçtım bıraktım öyle.