-Seni çok farklı tanımışım. Halbuki hiç olmamış öyle birisi. Keşke tanıdığım gibi biri olsaydın, olsaydında ölseydin. En azından hayatım boyunca birini çok sevdim oda artık yaşamıyor derdim. Hiç olmayan birine aşık olmaktan iyidir.
bu sözler duyulduktan sonra yazarın kendine gelebilmesi uzun zamanlar almıştır.
ne sevgilinin ne arkadaşın ne dostun ne kardeşin ne de annenin..
babanın "hadi hoşçakal" dedikten sonra arkasını dönüp gitmesi kadar hiçbirşey kesmez nefesini.
- gitme desen gitmezdim, **
- arkadaş kalabiliriz,
- yordun beni,
- diğerlerinden farkın yok,
- unuttum seni,
- sana nasıl güvenebildim ben,
- başka biri var,
- ne yaparsan yap!!! *
- çok açım abi yardım et nolur... *
- " senden nefret ediyorum"
- " sen bana uygun değilsin"
- " senin tuzun kuru, ben tırnaklarımla geldim buralara"
- " hepiniz kına yakın sizin yüzünüzden bu hale geldim"
- " benim bu yaşadıklarımı dilerim hepiniz yaşayın"
- " seni duvar gibi görüyorum, haykırıyorum işte"
- .................
sonuç: insanın içini bir anda acıtan sözleri sarfeden, ömür boyu kendi canını acıtmak için zemin hazırlıyor demektir. çünkü o kaybetmeye mahkumdur artık...
çok samimi olduğunuz, can'dan saydığınız, çok emek verdiğiniz bir insanın sizinle yaşadığı bir tartışmadan sonra "zaten geçmişte verilen emekler yüzünden hala görüşüyorduk" demesi...
yani sizin güzel, özel sandığınız o geçen günlere aslında geçmişteki emekler için katlanmış olması karşı tarafın.