hayatın en verimli ve en güzel dönemlerinin aşksız ve bok gibi geçtiği dönemdir. boşuna kendinizi kandırmayın. bir süre sonra sıkılıyorsunuz her şeyden. iki kişi olunca sıkılmak bile daha anlamlı.
90 dan sonrası ve büyük ihtimalle yaşamımın tamamını kaplayacağını düşündüğüm, muhteşem olup olmadığını tam olarak kestiremediğim dönem olarakta nitelendirilebilir. bireysel olarak 21.yy ın insanlar üzerindeki ve 0 noktasında tamamen zihinsel faaliyetleri absorbe edebilen, beyin mekanizmasını durduracak olan aktif faaliyet olarak aşk... çoğu lügattan silinmiştir de artık.
aynı zamanda ''o dönemde kimseye aşık olmayı istememek'' le de desteklenmelidir. Aşık olmak istiyor ve olamıyorsanız da yine bir arayış sözkonusudur ve oda insanı huzursuz eder.
yorgunluğun üstüne öyle de bi iyi gelir ki bazen uyumadan önce dua ederim nolur etkilenceğim biri karşıma çıkmasın kimseyle ilgilenmiyim diye. bilin o günlerin değerini huzur doludur.
insanoğlu nankördür denir ya, o zamanlar da aşık olmak için ne büyük çabalar sarf ederiz. her şeyin güzeli makbul. yalnızlık kötü. ama mutlu bir beraberlik iyi.
eğer aşk, hayatınızın önem sırasında, dördüncü veya beşinci sırada yer alıyorsa o dönem bu dönemdir.
önceliği para, kariyer, başarı gibi şeylere vermişsinizdir.
hiç kimseye aşık olmak istemese dahi bazıları için aşk yine de saygı duyulacak önemli bir oldugur. işte tamda bu yüzden aşk yaşamak istemezsiniz.
muhteşem bir dönem midir? bilinmez. ama böyle bir dönem olduğu doğru.
daha çok önem verdiğim şeylerin gerçekleşmesi için somut adımlar atmadan aşkı yaşamanın aşkı yaşadığım kişiye yapılmış bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
bilemedim ben total bir tümdengelimciyim. bazı şeyler tam rayına oturmadan 'yuvarlanır gideriz' kafasıyla güzel şeyleri bayatlaştırmamak lazım. *
afiyet olsun.