kar yagdigini görünce sevincten cilgina dönmek, bunun akabinde kendini isyerinden disari atmak ve kar yagiyo diye disarda deliler gibi gökyüzüne bakarak ziplamak. sanirsam isyerindekilerin gözünde ben o an bittim.*
arkadaşlarınla yakantop oynamak, birini gördüğünde içinden gelen bir muziple dil çıkarma isteğini bastırmak ve yolda kendi kendine sırıtarak yürümeye devam etmek.
anneye fazla yakın otururken, annenin elini başınıza koyup, saçlarınızı okşaması ile içinizin anneye sokulma hissi ile dolup taştığının farkedildiği andır.
üniversiteden mezun olalı dokuz * yıl olduğu halde kimi ortamlarda yöneltilen "hangi bölüm?", "sizin de şimdi sınavlar var değil mi?", "mezuniyet ne zaman inşallah?" türü sorularla karşılaşıldığı andır o an.
oyuncakçıya girip de her şeyi isteyip özendiği andır. evde peluş oyuncakları vardır. masal kitapları okumaya bayılır! ve hala annesi o insana "yavrum giy şunu üşüteceksin!" demektedir.
elindeki dondurma düşünce ağladığı andır.
yıllar sonra lunaparkta çarpışan arabalara bindiği andır.
sırf pamuk şekeri almak için 20 kişilik sıraya girdiği andır.