insana en uzak şey içidir, kalbi, ciğeri, böbreği,damarı,kanı,kemiğidir. Kimse kendine yakıştırmaz ölümü, acaba kalbim nasıl? iyimiyim? Demez
her saniye atıyor o, bu mükemmel vücuda/sisteme saygı duymalısın, senin unuttuğun anlarda, aklına gelmeyen, en yalnız anında bile o atıyor, sen kötü kalpli bir insanken bile sen kötü kalpli bir insan ol diye atıyor.
bi kız için babasının nabzını yokladığında o yaşam atışını hissedememesi. babasının yüzüne baktığında dudaklarını morarmış görmesi. ellerini tuttuğunda buz gibi hissetmesi.
büyüdüm ben artık baba. sen gittin ben büyüdüm. keşke hep çocuk kalsaydım.
sorumluluk sahibi olduğunu hissettiğin andır. zira bu olay yaşta değildir. isterse yaşı 40 olsun, işi gücü gırgır şamataysa yaşı 40 olsa nolcak olmasa nolcak. yakın zamanlarda sevdiğim bir insanda böyleydi. bazı şeylerin ciddiyetini fark edemiyordu. dolayısıyla hep kırılgan tipte bir insan olarak hayatını sürdürmekte kendisi. çok ezileceksin yavrucum çok.
dolapta ekmek olmadığını görüp, yarının nasıl olacağını düşündüm. sonra yatağıma uzanıp uyumak için çabaladım, gözüme bir türlü uyku gitmedi. bi anda büyüdüm, bir gecede yetişkin oldum. sabah elimde çanta işe giderken buldum kendimi, çocuktum daha erken başladı çilem.