artık ''bakkal amcadan'' meybuz alamadığın andır...
toplum içinde annem-babamın elini tutup sevgiyi, şefkati, bir çocuk gibi korunmayı dibine kadar hissederek sokaklarda yürüyemediğin onlara şu kısacaık ömründe sırf insanlar ayıplar diye doyasıya sarılamadığın andır...
sigara içtiğinden o balgamı boğazında hissettiğin, temizlemek için öksürdüğün andır...
hayatın toz pembe olamadığını, hakikaten çilelerle dolu olduğunu anladığın andır. bazen en büyük acılarda bile gözyaşı dökmek istedğin fakat dökemediğin andır...
kapının göz deliğinden dikizlerken, komşu kızı ayakkabısını bağlamak için yere eğildiğinde götü açılıp tangası göründüğünde, tuvalete koşup 31 çektiğin andır.