çubuk krakerin önce üzerindeki tuz parçacıklarını sonra çubuğunu değil de, tümüyle (tuzu ve kendisiyle beraber) üçer beşer ağzına tıktığınızı farkettiğiniz an ...
nikah masasına oturduğunda ayağına basanı çok sevdiğini anladığı an.. doğumhanenin kapısında bir melek beklediği an..
ve sonuncusu öleceğini anladığı an..
ya da hiç bir zaman.. *
hayatta itiraz ettiğiniz veya sevindiğiniz herşeyin müsebbibi olan mesela
-oğlum eşek kadar adam oldun artık
-oğlum ya biraz hayatı ciddiye al
-oğlum sonra geç olacak herşey için pişman olacaksın
-oğlum seninle gurur duyuyorum
-oğlum biz hayattayken mümkün olduğu kadar hayatını kazanmaya başla diyen
babanızın artık yanınızda asla olamayacağını ve o lafları duymak için hayatınızdaki herşeyi feda edebilecek olmanıza rağmen en ufak bir şansınızın bulunmadığını ve zamanı hiçbirşeyin geri getiremeyeceğini anladığınız zaman.