annenin tek bir sözü bazen büyütür insanı. baba dünyaları söylese de etkilemez annenin sözü kadar. çünkü anne seni büyütecek söz söylemez normalde, ama söylerse gerçekten eşekten düşen karpuza dönersin bir anda.
vazgeçilmez olduğunu anladığı andır aslında. Çünkü herkesin ondan birer birer vazgeçtiğini görecektir.
diğer yandan ise; eskiden pahalı gelen abur cuburları, düşünmeden aldığı zamandır. geçmişe bir tebessüm eder...
bir şeylere daha fazla tahammül edebildiğini fark ettiğin andır.insan eskiden olsa sonunu düşünmeden patlayacağı şeylere daha soğukkanlılıkla yaklaşabiliyor.
Boktan bahanelerle yarın işe gitmeyeceğim diyememektir. Okul zamanında istediğimiz dersi asıyorduk. Şimdi 06.45 de yollardayım. Eve daha yeni girdim. Siz siz olun okulu bitirmeyin.
Sorumluluğun hat safhaya vurduğu andır. Ne meslek sahibi olunca, ne evlenince bu duyguyu yaşamamıştım. Ne zaman ki içimde bir başka kalp daha atmaya başladı işte o zaman ben büyüdüğümü anladım.
az hüzünlü, daha da az, güçlü hissedilen bi andır. geçenlerde arkadaşlarla konuşurken fark ettik ki '' magnum '' alabiliyormuşuz, '' magnum '' almak bizim için ulaşılamaz bir şey değilmiş çünkü o kadar da pahalı değilmiş. o an büyüdüğümüzü iyice hissettik. kışın bile dondurma yiyebilirim, istersem lunaparka gidebilirim, pringles bile alabilirim.
Dayım beni her aradiginda ya da birlikte olduğumuz anlar sanki arkadasiymisim gibi davranirdi ta ki telefonla arayıp hayat dersleri vermeyi başlayana dek ve hep mesafeliydi o zaman anladım buyümenin ne olduğunu.
bayram da dedemlere gitmediğimiz zaman hep hissederim ama bu bayram hayatımda geçirdiğim en kötü bayramdı. sebep eksiklik ! annemin telefonu çaldığında " hala evde misiniz? " diyen birilerinin olmamasıydı hatta bu bayram annemin telefonu hiç çalmadı.
Koltukta otururken ayaklarımın yere değmeye başladığı zamandır, çocukken bakardım abi, abla, anne,baba herkesin koltuktayken ayağı yere değerdi, ben de kendi kendime hayıflanırdım neden değmiyor diye. sonra anladım o ayaklar o yere degmemeliymis, keşke hic değmeseymiş.