büyümek, insanoğlunun elindeki oyuncakların değişmesidir.
-küçükken "lay lay lay" diye arkadaş gruplarında oynamak;büyüyünce konserde,diskoda,barda dans etmeye dönüşür.
-küçükken arkadaşlarımızı ısladığımız su tabancaları,ve küçük boncuklar fırlatan o oyuncak silahlar;büyüyünce insanların ölümüne yol açan silah oluverir.
-küçükken kumdan kaleler yapmak ve legoları birleştirmek;büyüyünce meslek sahibi olmaya,iş hayatına atılmaya dönüşür.
-küçükken sürekli ebeveynlerimize sorular sormak;büyüyünce sorunlara, cevabını bulmanın oldukça zor olduğu sorulara dönüşür
-küçükken ağlamak için sudan yere sebepler aramak;büyüyünce gizli ağlamalar ve iç çekmelere dönüşür.
evet büyümek bu ikinci durumdakileri duyumsamaktır.mıdır?
sorumluluklar ağır bastığı an, iş hayatına atıldığınız zaman, ağzınızdan çıkan sözü önce düşünmeye başladığınız vakittir. bir diğer belirti de " keşke hiç büyümeseydim" demektir. işte bunu diyor ya da düşünüyorsak malesef çok geç. büyümüşüz bile...*
hayatta itiraz ettiğiniz veya sevindiğiniz herşeyin müsebbibi olan mesela
-oğlum eşek kadar adam oldun artık
-oğlum ya biraz hayatı ciddiye al
-oğlum sonra geç olacak herşey için pişman olacaksın
-oğlum seninle gurur duyuyorum
-oğlum biz hayattayken mümkün olduğu kadar hayatını kazanmaya başla diyen
babanızın artık yanınızda asla olamayacağını ve o lafları duymak için hayatınızdaki herşeyi feda edebilecek olmanıza rağmen en ufak bir şansınızın bulunmadığını ve zamanı hiçbirşeyin geri getiremeyeceğini anladığınız zaman.