sanırım şu son birkaç yıl beni baya büyüttü ve ben de artık büyüyorum diyebiliyorum her ne kadar büyüdüm gibi beylik sözü söyleyemesemde. bundan birkaç öncesine kadar ailemin yanında bırakın aynı evde uyumak ayrı odada uyuyamayan (annemle yatıyordum asdjık) , karanlıkta lavaboya gidemeyen, kediden- köpekten korkan vs birisiydim. listeyi fazla uzatmak istemiyorum korkuçtum yani. sonra görevim nedeniyle ailemden uzak farkli bir şehirde göreve başlayınca büyüdüm. kocaman evde yaşıyorum, mahellem kedi köpekten geçilmiyor, lambayı yakmadan tuvalete gidebiliyorum. sanırım bunları başardım. büyüdüm. tamam mı evren büyüdüm . mutlu musun artık. şimdi tekrar beni yeniden ailemin yanına gönder.
Babasının ya da annesinin öldüğü andır efenim. Kimselerde bir daha bulamayacağı sevgiden dolayı, yaşadığı ilk aşkı, ilk öpüşü, ilk arkadaşlarını anlatamayacağından dolayı hemde...
Karnesini aldığında koşup sarılamayacağındandır. Anne! Ya da baba! Diyerek seslenemeyeceğindendir. Derdini dağa taşa anlatacağındandır. Ben bir çocuk tanıdım. Babasını kaybedince büyüyen. Ben bir çocuk tanıdım annesini kaybettiğinde büyüyen. Hiç bir zaman çocuk olamadılar bir daha. Hiç bir zaman sevinemediler. Oyun oynayamadılar. Hep eksik kaldılar, yarım kaldı o haykırışlar.
O yüzden ebeveynini kaybettiği anda büyür insan. Hemde en acı şekilde!
insanı en çok, hiç ummadığı şeyler, hiç ummadığı kimseler büyütüyor.
hatta büyümek de ne kelime!
yaş almadan, yaşlanmadan ihtiyarlatıyor.
yüz geriliyor da geriliyor, gülümsemek istesen de olmuyor.
Bütün gücünü harcıyorsun, yüzün yırtılacak gibi oluyor ama yine de esnemiyor, küçük bir gülümseme kırıntısına dahi müsaade etmiyor. içine içine ihtiyarlıyorsun.
bir,yorulduğu andır. küçükken ağzım gözüm kir pas içinde kalana kadar sokaktan eve girmezdim ve enerjim tavandı. şimdi kıçımı kaldırmaya üşeniyorum. iki,psikolojik acıların fizyolojik olanlardan (anne dayağı) fazla olduğu andır. (bkz: aşk acısı)
Önceleri bir yere gideceğimde ailemin terminallerde yolculama heyeti kurdukları zamanlardan geçip geldiğim günümüzde artık evde bile sarilmiyor oluşumuzu farkettiğim andır.
benim için ilk terk edildiğim andı. o kadar güvenmiştim o kadar plan yapmıştık. bir sürü hayal vardı yapılacak şeyler vardı. o olsun da ne olursa olsun gibi saçma bir düşüncedeydim. sonra ne mi oldu? insanın kendi kendine yetmesi gerektiğini öğrendim. **