236.
'haydiii yine mi?' falan diye kendimize kızmamız gereken andır.
235.
nasıl nefes alındığını untuğun andır..
234.
Onu gördüğünde içinin kıpır kıpır olduğu andır.
233.
hayatının üzerinde bir himaye kurulacağını habersiz hiç bir yere gidemeyeceğini bilmen gereken andır. oturup ağlamak serbesttir.
232.
mantığın kaybolduğu andır. akıl falan kalmaz insanda.
231.
şu an. dedim, ekleye bastım. entry nerde? diye sordun. ebenin amında.
228.
gözlerini kapadığında hala görmeye devam ettiğin an.
ellerini çektiğin nesenelerin sana dokunmaya devam ettiği an.
tatmak koklamak istemediğin bir dünya, tüm aromaları ile tek bir insanda buram buram hayat koktuğu an.
bir sende bir de o nefes almaya başladığı an.
konuştuğun anlarda cevap vermeye başladığını hissettiğin an.
tüm şarkıların tek notasıymışcasına her enstrümandan onun şen sesini duyduğun an.
226.
kendi kendine hayaller kurup gülümsediğinde ve bunu biri gördüğünde...
225.
ütünün fişini çekmeyi unuttuğunda...
224.
özenerek hazırladığın fırındaki böreği yaktığın zaman.
223.
uzun zamandır aşk adına hiçbir şey hissetmemiş, kalbi kırık bireyin anlamakta sıkıntı yaşayacağı anlar. uzak bir adalar topluluğudur aşk ve aşka dair tüm terimler.
222.
karın ağrısı gibi bir heyecan duyduğun anlardır.
221.
Amaçsızca ikide bir gülmek. O aşkın sana getireceklerinden habersiz.
220.
söylenenleri anlamama, anlamakta güçlük çekmektir. tabiri caizse leyla olmaktır.
219.
sıçarken suratında olan gülümseme, içinde yükselen huzur, karnındaki boşluk hissi devamlı hale gelir. güzeldir bu yüzden aşık olmak.
218.
içinde bir kelebeğin kanat çırpışlarını hissettiğin zaman.
217.
gözlerini her kapadığında onu görüyorsan yada etrafındaki herkesi ona benzetmeye başladıysan aşıksındır arkadaş.
216.
Sanki mideden vücuda yayılan temiz bahar kokusunun tüm hücrelerle öpüşmesidir.
215.
aslında hiç işinin o tarafta olmadığı bir gün içinden gelen kıpırtının seni onun evinin önünden geçmeye ikna ettiğinde,
yanındayken gülen gözlerinin farkında olmadan yanından ayrıldığında da gülmesinde,
metroda kustuğunda " Allah belanı versin" deyip kaçmadığını ve pisliğini temizlediğini gördüğünde,
sırf seninle aynı takımı desteklemek için yıllardır babasının sevmeyi öğrettiği takımı bırakmasında,
dün açtığı böreği sana anlatınca canının çektiğini anlayıp ertesi gün sıcacık yeni yapılmış böreği sana yedirmesinde,
anladım aşık olunduğunu.
214.
sırtı sana dönükken bile yüzünü görebildiğin ve gülümsediğin andır.
212.
mantıktan yoksun olunan bir sürece girildiğinin anlaşılamadığı anlardır.