şaçma davranışlarda bulunulduğu an,
karşısında nutkunun tutulduğu an,
bir selam vermeye bile çekindiğin an,
kalbinin güm güm attığı, gözlerini alamadığın an,
gözgöze gelindiğinde utanıp başın çevrildiği an,
etrafında olup bitenlerden bihaber kalınmaya başlandığı an,
dersi dinlediğin halde hocanın ne anlattığı hakkında fikrin olmadığı an,
anfiye girdiğinde gözlerinin bir çift o gri gözleri aradığı an,
gündüzlerinin gecelerinden farksız olduğu an,
hatıralarını hatırlayıp ta geçmişi değiştirmek istediğin an,
boş bakışlarla dalıp gittiğin an,
rüyalarının değişmez kahramanı olduğu an,
herşeye rağmen hüzünle karışık aşkın mutluluğunu hissettiğin an,
ve bunları sözlüğe niye yazdığını bilmediğin an; bil ki sen aşıksın arkadaş.
saçmasapan davranmaya başladıgızın andır. davranışlarınızı kontrol etmeniz zorlaşır, değer yargılarınız değişir, doğru ile yanlışı ayırt edemez hale gelirsiniz. kimi zaman çok güzel bir duygudur kimi zamansa berbat bir duygu.. aşık olacağnız anı siz seçemezsiniz ve ne zaman başınıza geleceğini bilmediğiniz için hazırlıksız yakalınırsınız.. hiçbir şey sizin kontrolünüzde gerçekleşmez sadece siz kontrol edebildiğinizi düşünürsünüz.. ki bu en acı olanıdır!
içten içe kıvranışlar , haykırışların yaşanmaya başladığı andır. dev kelebeklerin kanatları, karnın boyunu geçmiş, kalbin bir köşesine değmeye başlamıştır. yüzü, yüzyıllardır tanıdığın bir yüz gibi gelirken, asla sahip olamayacakmışsın gibi geldiği an, o yüzyıllık aşk'a tek kelime edemediğin andır. yüz rengin değişmiştir. geceleri, sevgiden ağlamaya başladığın andır, yıldızlarda dilek tutmaktır, onunla bir ömür istemektir... yanında uyumanın yeteceğini hissettiğin andır. yemek yerken, çatalının tabağını çizdiği sesi duymamandır. önüne düşen yağmurdan ıslanmış saçlarını, onun kaldırmasını istediğin andır aşık olduğunu anladığın an. kalbinin, sevgiden anladığını anladığın andır. bu satırları yazarken, aşkı yaşamaktır.
kısacası, her an ama her an yeniden hissetmektir aşık olduğunu bu an.