bir şey yere düştüğünde eğilip aldıktan sonra doğrulurken insanın bir taraflarını bir yerlere çarpması. boktan bir şey ama sinir oluyorum. zaten kendimi zorlayıp, üşengeçliğimi kırıp göt kadar şey için eğilmişim filan. çok mu üşengecim?
küçük bir belgeselde rast delmiştim. bu soruyu amerika'da ikamet eden insanlara sorup anketini yaptıydılar. en çok söylenip neticede oranı en büyük çıkan şey: 'bilgisayarın geç açılması'ymış.
vize haftanız olduğunu, çalışmanız gerektiğini üstüne basa basa günde 5 defa söylemenize rağmen oda arkadaşınızın gürültülü çalışan masaüstü bilgisayarını ısrarla ve her akşam açması, uzun süre takılması.
bu da yetmezmiş gibi aynı haftada eve misafir getirmesi yeterince sinir bozucu.
gürültü kirliliği, şehirler arası otobüste ağlayan bebek insanı sinir etmekte birebir unsurlardır. ayrıca serçe parmağı köşeye çarpmak insanı çıldırtır.
World of warcraft oynarken warsong gulch'da bir alliance'la teke tek mücadelede ederken yeneceğinizi anlarsınız, yüzünüzde bir gülümseme kalbinizde bi çarpıntı vardır. lakin tam o sırada karşıdan bi alliance ordusu gelir, tamam bizimkilerde gelecek şimdi diye düşünürsünüz ama teke tek olan mücadele 5'e 1 olmuştur. yok arkadaş yenilmeyeceğim ben bunları burada oyalarım diye canınız tam biterken bir paladin olarak lay on hands basarsınız. Bir süre daha oyaladıktan sonra sinir bozucu bir şekilde ölürsünüz. Ama asıl sinir bozucu olan bu değildir. kafanızda ''ben bunları burada baya oyaladım, e bizimkileri de tutacak kimse yok kesin bayrağı almışızdır.''düşüncesindesinizdir. ama bir de bakarsınız ki bütün horde ekibi mezar başında resurrection bekler, hah o anda klavye mouse birbirine girer, yabancı oyuncu ağırlıklı olan oyunda türkçe küfürler yağdırırsınız.
hayır arkadaş o 5 kişi beni kesiyor geriye kalanları kim kesti, neden bayrağı almadınız neden?
dengesizlik. saygısızlık. düşüncesizlik. pazar sabahları ev işleriyle uğraşıp ses kirliliğine neden olan komşular. biri konuşurken söze karışıp muhabbeti hiç eden insanlar. otobüste ayakta dururken, yanında durulan kişinin sanki oturduğu yerde gözümüz varmış edasıyla bakması. su kesintisinden sonra musluğun ilk açıldığında tazyik dengesini şaşırıp insanı bildiğin sulaması. yağmurda şemsiyeyi ne tarafa tutacağını şaşırıp ıslanma sonrası, girilen ortamda bir gülüş başlaması. hayır ıslanmışız alt tarafı sorun ne ki?
eve akşamdan kalma bir durumda gelip aşırı yorgun ve hafif sarhoş durumdayken yatağa girip uyumak istemek. fakat tam uyurken günlerden pazar olduğunu hatırlayan komşunun matkap, çekicini alıp tadilata başlaması ve ardından gelen küfürler.