sobalı bir evde uyumak. hemde yer yatağında. ışıkları kapatırsın sobanın deliğinden tavana ışık vurur, çıtır çıtır sobanın sesi içine sıcacık dolar. dışarda kar kış kıyamet oluyordur ama sen küçük sobacığının yanında yer yatagında el dikimi kalın yorganınla sobanın sesini dinleye dinleye sıcacık uykuya dalmak üzeresin. işte bu kadar! daha fazla bişeye gerek yok mutlu olmak için diyeceğim ama sanırım artık sobalı ev bulmak el dikimi yorgan bulmak yer yatagı bulmak çok zor işler sanırım bu küçük bir şey değil.
eline çarpan bir yağmur damlası.
Mor leylakların açtığını görmek.
Uzun bir aradan sonra probis veya toto yemek.
Şöyle geçmişe ufak bir yolculuk yapmak.
Tefekkür.
Namaz, oruç gibi ibadetleri yapmanın verdiği rahatlık.
Mango'da 70 liralık hırkanın 15 liraya düştüğünü görmek.
Yeni bir kitaba başlamak, kitabın ortasına gelebilmek.
Maç izlemek.
Sims'te baya geniş bir aile kurmak.
Pes oynarken yenmek.
basit, kucuk, anlamsiz hatta.
ben mutlu oldum.
kucukken kutu kola denilen icecegin degil dolusunu, bosunu bulmak dahi zordu, vardida para yoktu alabilmek icin.
hep kalmistir icimde, adı bile o gunlerden kalmadir bende; kutu gole. *
artik bol tabi, doldurdum dolaba cesit cesit, arada takiliyorum. gecen gece otururken aklima geldi, o gunler... ayda yilda bir bulabildigim kutu kolanin bendeki sevindiriciligi. guldum yatakta, siritarak gole icelim yav dedim. *
mutlu oldum kisa bir an icin...