hayatın yüklemin olmadan da devam edebileceğini, aslında seni özel kılan her şeyin ailenin dolduruşlarının ve yalandan ilişkilerin olduğunu çakma anına denk gelen gelen ufak acımasız şeylerdir.
sınıf pikniklerinde kızların salata yapışı.
"ben yapim! ben yapim!" nidalarının ardından bıçağı kapan atik kız malzemeleri -özellikle domatesleri- minik minik doğrar. öyle minik doğrar ki domatesin suyu çıkmış, görünmez hale gelmiştir. neden böyle yapmıştır dersiniz? çünkü çok çok çok küçük doğrayınca becerikli olduğu düşünülecektir. (bkz: saçmalık)
sivastasınızdır, mevsimlerden kış, hava sıcaklığı(!) -ebesinin... derecedir. burnundaki sümük donmak diye mi tabir edersin, osuruğunun buz parçasına dönüşmesiyle pantolonun kıç tarafının hasar görmesi mi dersin öyle soğuk vardır. 15 dakikalık uzaklıkta olan durağa zar zor gelmişsindir. üst üste 5 otobüs almadan gider hadi onlara dolu dersin, sonra gözün ışıklara ilişir. evet, yanlış görmedin ordan boş otobüs geliyor. aha bindim lan diye sevinirken otobüs seni pas geçer ve yenişehir durağından yolcu almak için son sürat ilerler. çareler çaresizdir o an.
iftira'dır. bilip bilmeden suçlanmak yapmadığın düşünmediğin aklına bile gelmeyen şeyler için. Özellikle unulmayan ve sevdiğin kişiler tarafından yapılıyorsa zordur.