bikaç aksiliğin bir anda gerçekleşmesi
nüfus cüzdanını kaybetmek
telefon hattını kaybetmek
saati bozulmak sonra bi anda mutlu olmak
nüfus cüzdanını bulmak
saatin pilinin bittiğini anlamak hayat bu *
yolda yürürken birinin birden boğazını büyük bir gürültüyle temizleyip sonra da olanca gücüyle yere tükürmesi. allah belanı versin dersiniz o an içinizden ve yok yok ben bu adamla aynı havayı solumamalıyım diye düşünürsünüz.
seni çevreleyen ve asla olmadıkları şekilde kendini dünyanın merkezi zanneden, öyle davranan ve cümlenin de o şekilde davranmasını bekleyip aksini anlamlandıramayan insanlar.
Derdini bir türlü anlatamazsın ya hani ya sabır dersin tekrar anlatmaya başlarsın karşındaki insan hala sana o boş gözlerle bakar ya bırak soğumayı ölmek istersin.
-Birini yere tükürürken görmek.Hatta sonra o yerden geçmek zorunda kalmak.
-Parfüme alerjisi olan ben'in ulaşım araçlarında her seferinde parfüm şişesini dökünmüş bir bay/bayanla dip-dibe durmak zorunda bırakılması
-Facebook'ta paylaştığı ingilizce şarkının videosunu paylaşırken Türkçe sözlerini de yazmaları
- 2-3 film biliyorum diye ortada dolaşan anti-entel-aging sınıf arkadaşlarının kahrını çekmek
...
ilkokuldayken hocalar 1 yazıp yanına 6 sıfır koyarlardı. bakın çocuklar 1 sizin karakteriniz, yalan söylemeyen kişiliğinizdir. yanındaki sıfırlarla sizin servetiniz oluşur demişlerdi. o gün ben bu dersi geçtiğim için mutluyum ama geçemeyenleri tanıdıkça hayattan soğuyorum.
+ lan, hamdi kafam bozuk yarın buluşalım mı?
- olur, hacı...
+(binkkkk) (gece yarısı bi mesaj) ben şehir dışına çıktım, sonra görüşelim.
- hay, a.koduğumun hayatı, yalnızlık baki...
* sevgilisinden ayrılıp teselli için arayan problemli arkadaşı 563.kez siklemeyeceğini bile bile akıl fikir vermeye çalışmak,
* gece uyurken baş ucunda unutulmuş kül tablasına kafayı gömerek uyanmak, akabinde içe çekilen dolu dolu kül kokusu ile başlayan mide bulantısı için banyoya koşturmak,
* en sevdiğin, hiç unutmadıgın ilkokul öğretmeninin ölüm haberini televizyonda haberlerden öğrenmek,
* yeni aldıgın t-shirtle dışarı cıkıp gün boyu ensene sürten etiketi yüzünden kaşınarak gezip pişik olmak,
* sevgiliden mart ayında ayrılıp, 30 gun boyunca kedilerin daşşağına maruz kalmış gibi hissetmek,
* en sağlamı dediğin ayakkabınla kış günü dışarı çıkıp su alması sonucu tüm gun ıslak ayaklarla gezmek, paçaya kadar ıslanıp gelmek.
* tüm fotograflarının, hatıralarının ve bilimum seni ilgilendiren datayı barındıran harddiskini, bir gece yatakta film izlerken üstüne basarak catırdarak bozmak,*
* sabah fena halde ağzı kokan arkadaşın ısrarla yanından ayrılmaması, tüm gün vermeye çalıştıgınız naneli sakızlara, şekerlere red cevabı vermesi,
* fena gürültülü sakız çiğneyen kimse ile yan yana oturmak zorunda(sinema, otobüs, yakın arkadaş) bırakılmak,
* diş ağrısı kadar olmasada kronikleşen baş ağrısı,
* ayak serçe parmağını kapıya çarpmak,
* düzgün şekilde bağlanmış ayakkabı bağcığının önemli bir misafirliğe gidilip çözülme sırası geldiğinde kör düğüme dönüşmesi,
* yastıkta görülen her dökülmüş saçla yaşanan kel kalma korkusu,
* misafirliğe gidilen evde tuvaleti tıkamak, iğrençliği ayrı utancı ayrı soğutur,
-Birilerinin oturduğu koltuktan milyar dolarlar kazandığı bir yerde yaşlıların dilenmesi. herkes eşit para kazansın demiyorum en azından yaşlılara, emeklilere daha fazla ücret ödensin. yıllarca çalışıp didindikten sonra , rahat etmeleri gereken bir zaman da böyle süründüklerini görünce hayattan soğuyorum.