bol miktarda iç huzur.
kafası rahat, kendisini seven bir insan ciddi anlamda çok az takıyor her şeyi. kederi de hüznü de aynı şekilde mutluluğu da.
sabit bir ruh halinde kalıyor öyle, tertemiz. nötr.
Başına kötü şeylerin gelmesi acı çekmek ,sürekli kalbinin kırılması . insan diğer insanların ne kadar acımasız olduğunu görünce duygusuz olmaya başlıyor. Artık küçük şeylere çok tepki vermemeye başlıyorsun. Hayata karşı direncin artıyor.
insanı duygusuzlaştıran tek şey yine insandır. Sadece aşk, sevgi falan değil, nefret dışındaki tüm duygularınızı sizden, başka insanlar söker alır, geriye sadece nefret kalır size. Nefretin ne kadar esiri olacağınız da size kalmış bir olay.
her gece başka adamla yatıyor oluşu. ilk düşündüğünüzde sinirden patlarsınız. yavaş yavaş yerini neden'ler alır. sorgulamaya devam ettikçe keşkeleriniz artar. en sonunda durumu kabullenip duygusuzlaşırsınız. sonra.. o elini tutmaya kıyamadığınız kadın, öperken dudaklarınızın titrediği kadın bir otel odasında sizin tek gecelik partneriniz olur.
pardon beyim ben duygulandıran şeyler diye okudum da dahil oldum mevzuya gerçi ağlamakla gülmek kardeş değil mi diye sorarlar adama neyse uzatmayalım insanı duygusuz bırakan yegana olay ibnelerin senin çayına döktülri demdir ki çaydan nefret ederim...
herkese renkli günler
Tatlı hayallerin hayal olarak kalması ve pes edip umut etmeyi bırakmak.
Amaçsız bir yaşam içinde savrulup giderken Üzülmüyor, ağlamıyor ama mutlu da olmuyor insan. Bazen samimiyeti eksik birkaç şükür cümlesi çıkıyor ağızdan. Sonra yine ev, iş, faturalar...
"Neden yaşıyorum?" sorusuna cevap bulduğum gün bir robottan farklı hissetmeye başlayacağım.
duygusuz insanlar tanımak,
hayallerin yıkılması,
hayattan istediklerini alamamak,
insanlardan bunalmak,
seni anlayan birinin olmaması,
verdiğin değeri hak edecek birini bulamamak,
aldatılmak.