apocan kardeşime katiliyorum.bu basligi açan arkadaş muhtemelen burda yazilan her goruse cevap verebilir vede dusunebilir lakin buna zor verir.bi suru cevap veeilebilecek çünkü insanlar her konuda muhakkak mutsuz olabilirler.bu demek degildirki hep mutsuzlardir.hatta tek sebebi diyede belirtilmesi uygun olmaz bence.
doyumsuz olmalarıdır.
sanırım insanın cehennemi de bu.
mesela ''gözün doysun'' diye bir cümle var.
hayvanlar için var mı böyle bir cümle? yok.
bir gergedan avlıyor bakıyor hayvan dalgasına.
yanında bir de ceylan olsun gözüm doymadı diyor mu? hayır.
insanı diğer her şeyden ayıran özelliği, ve mutsuz olmasının temeli açgözlülüğü...
ve malesef biz yok olana kadar da bitecek bir durum değil.
buradan çıkarımla,
insan, gönderildiği bu; dünya adlı cehennemde, kendi dürtülerini kontrol edemeyerek mutsuz olmaya mahkum.
doyacağı kadarı değil, gözünün doyacağı kadarını arayarak geçirecek hayatını.
insan egosu öyle yada böyle büyür büyümesi sonucu hep en iyisine daha güzeline layık görürsünüz kendinizi beklenti büyüdükçe ve egonun yarattığı ütopik hayal aleminizin gerçek hayata yansıması realistik oluyorsa ki olur genelde insan mutsuz olur.
tek bir sebep yoktur. onlarca yada yüzlerce sebep olabilir. ama ana neden istemekle başaramamaktır. hayatta ki herşey istediğimiz gibi olabilse hatta isteyip başardığımız şeyleri bir daha değiştirme fırsatımız olsa bir daha bir kez daha mutsuz olur muyuz.. başarı mutluluk aksi durumsa mutsuz olmaktır.
mutsuz olmak için neden aramalarıdır. o kötü, bu kötü derken iyiliklere gözlerini kapatırlar, oysa ki otobüste durakta inerken yada yoldan karşıya karşıya geçerken de gayet eğlenilebiliyor.
Hayal ettiğim yaşam ile olan yaşam arasında uçurum olmasıdır . Ortaögretim, lise, dershane , üniversite , mezuniyet , kpss , yok bilmem askerlik hep bir koşturma içinde olma . Düzene girmeyen dünya da düzen tutturma derdidir .. Fuck systems ..
popüler kültür. bireyin kendi hayatıyla tvde filmler ve kitaplarda anlatılan, görülen ama dokunulamayan hayatlarları otomatik olarak karşılaştırmasının doğal sonucu. zira tv kitap ve filmin girmediği insan hayatı, etkilemediği zihin yoktur. klasik örnektir üniversite hayatı alemlerden alemlere akan gençliğin en zirve yıllarının yaşandığı, dersten kalan boş vakitte kimsenin sıkılmadığı her daim eğlencenin hazır olduğu yıllar olarak empoze edilmiştir flmlerde reklamlarda. ama hakikatin öyle olmadığını parasız bi bok yenilemediğini ve orda bulunma amacının dersler olduğunu giden herkes bilir. üniversite okuyarak hayatının en büyük hatasını yapmış insan sayısı az değildir. neyse uzatmayalım; kapısından içeri giremeyenler için üniversite demek o reklamlardaki ve amerikan pastası kadar olmasada filmlerdeki yerdir hala. işte tıpkı üniversite gibi popüler kültürün en kusursuzlarını göz önüne serdiği iş, aşk, evlilik, arkadaşlık hayatlarıda kapısından içeri girilince aslında hiçte öyle zannedildiği gibi değildir. ve o kusursuz hayatlara özenen fakat ulaşamayan insanlar kendi hayatlarını beğenmemekte ve acı çekmektedir.
