seçtiği dini gercekten bilinçli olarak seciyorsa, ailem öyleydi ondan bende oyleyim demiyorsa, dinini konuşabiliyor, tartisabiliyorsa o kisiyi yargılamak kimin haddine.
çok gorduk biz havalı (!) olmak için ateist olanları.
yanlıştır terstir.
din elle tutulabilen, tartınca anlaşılan, kelimelerle emin olunan bir şey değil çünkü. orda namaz kılarken içinden ne geçirdiğini ne bileyim? abdestin var mıydı öylesine mi durdun nasıl emin olayım? isa'yı ne kadar seviyorsun nasıl çözeyim? kalbini ben nasıl bileyim?
ama mesela iyi insansan anlarım. emin olurum bir şekilde. bir şeylerine denk gelirim yaptığın bir iyilik olur ya da kötülük fark etmez. ama hareketlerinden ölçer tartarım onu ben.
insan insan olduktan sonra dini beni neden ilgilendirsin? aynı haneye yazılmıyor ki sevaplarımız günahlarımız -allahtan yazılmıyor-.
kimse kimseyi inancıyla yargılamamalıdır fakat senin inancın başkalarına zarar vermeye başladıysa çatır çatırda yargılanır. sen inancım yüzünden havuza haşemayla giriyorum deyip koskoca havuz suyunu çamaşır suyuna ceviriyorsan kusurabakma ama insanlar seni her türlü yargılar.
Korkunç bir eylemdir.
Sekiz yıl boyunca yedi yüz bin Fransız askeri Cezayirli Müslümanların üzerine ateş yağdırdı, işkenceler, katliamlar yaptı. Müslümanlar cihat etti, cesaret örnekleri sergiledi, hatta bizzat Fransa'da aydın ve vicdan sahibi Hristiyan papazlar onlarla hemhal oldular, işbirliği yaptılar.
Materyalist Sartre ve Simone de Beauvoir, onları savundular, canlarını tehlikeye attılar. Üstelik Fransız komünist Henri Alleg de onlara katıldı ve Müslüman mücahitlerle vefa adına işkencelere göğüs gerdi. -Bilirsiniz, bunun filmi dahi çekildi.- Tüm bunlara karşın Müslümanların ruhanî liderleri ve Şia önderleri kuru, teselli vermekten uzak bir ilan bile yayımlamadılar.
Ezcümle; yargılamayınız, yalnızca seviniz.
kimisinin cezayir bağımsızlık savaşı'na komünistlerin katkısıyla ilgili güzel bir örnek vererek, yanlışlığını ortaya koyduğu tutumdur.
cezayir'in bağımsızlık mücadelesi boyunca bm'de yapılan tüm oylamalarda pek dindar demokrat parti hükümetinin cezayir aleyhine oy kullandığı da hatırlanmalıdır.
"rahmetli menderes" diyordunuz ya, işte o şahıstan bahsediyoruz.
