Yürümekten yoruldum.Aynı yolları tepmekten, aynı insanları görmekten. Hareketlerimin, davranışlarımın kısıtlanmasından. istediğim zaman istediğim yerde olamamaktan. Dilediğim sözü dilediğim kişiye söyleyememekten. Sadece özgür olmak istedim ben,olmadı!
Türlü oyunlar oynayan iki yüzlü insanlar, sizi hiç sevmedim, sevemedim bir türlü. Elimden geleni yaptım karınca kararınca. Açık ettim size bütün eksik yanlarımı, içimi döktüm, gülümsedim size. Sadece ufak bir tebessüm bekledim, asıktı hep suratlar. Bir ümitti insan sevgisi içimde, öylesine kor yanan, söndürdünüz. Mutlu görünürken zindanlarda çürüyordum, anlamadınız. Yalan da olsa güzel bir söz bekledim, söylemediniz. Beni bu havalar değil, siz insanlar mahvettiniz. Oysa ne kadar muhtaçtım sevmeye, sevilmeye. Susabilirdim, içime atabilirdim ama yapamadım. Sustuklarım nasıl büyüdü içimde, sözlükler yetmez tarife. Sadece mutlu olmak istemiştim ben, olmadı!
Şimdi sizden hiçbir şey beklemiyorum. Boşa çıkardınız tüm ümitlerimi. Yaşama gücü de bırakmadınız bende, elimde avucumda kalan virane bir şehir. Sadece ölmek istedim ben talan ettiğiniz şehrimde, yapamadım, olmadı!
bir insanın sizi uğrattığı ihanetten değil de kendi gözlemlerinizle bu sonuca ulaşırsınız, hayatınız boyunca kafanızdan çıkartamayacağınız bir düşünce kafanızın için de demektir.
dünya ancak kişinin kendi perspektifindedir. kendi eylemlerini, başkalarına bir tepki olarak yapan ve kendi değerini başkalarının değerleri üzerinden belirleyen kimse kalabalık içinde yok olmaya yüz tutmuştur. güçlü ol!
Bugunlerde sıkça yasadigim duygu. bazı insanlar nefret edilmek için yaratılmış. insan kelimesiyle yan yana gelmeleri bile saçma , o derece pislikler var şu dünyada.
Cok abarti bir tutumdur. Nasil yani? Hepsinden? Ben kimseden nefret edemiyorum ya. Cok fena can yakarim orasi ayri da nefret etmek nasil bir sey lan? Birinden nefret etmeye kalksam beni cok yorar. Hep olumsuz dunce yuklemek gerek. Sacma seyler bunlar.
benim doğum günümü nickinde taşıyan eski sevgilinin sözlükte beni okuduğunu, beni hissettiğini sanıp sözlüğü insanlarla tanışmak için kullandığını öğrendikten sonra yapılan eylem.
ya insanlar ne kadar kötü be. kötülüğünüz kadar yaşayın.
nefreti fazlasıyla hak edecek muameleye maruz kalındığında bile, sevgiyle davaranabilmek yüce bir gönüllülüktür. herkesin, her babayiğidin harcı değildir. sıradan insanların, hayatın akışına ve başlarına gelen olaylara göre, kimi zaman iç benliklerinde maruz kaldıkları sıkıntılı bir durumdur.
teoride olağanüstü bir yaradılış olan insan, pratikte sıçmıştır.
bu gerçeği kabul ettikten sonra ister nefret etmişsin, ister sevmişsin; ne fark eder baboş?
kendinden nefret etmektir.
çünkü bilirsin ki her insan bir aynadır.
her insan yapabileceğin kadar kötülük ve iyilik yapar.
bilirsin ki derinlere indiğinde, ne kadar karanlıksan sen, onlar da karanlıktır.
sen kendine güvenmiyorsan şayet, neden aynalara güvenesin?