Çok basit bir örnek vermek istiyorum.
Bir sınıftasınız ve tahtada bir soru var: 2+3=? Gibi...
Sınıftan biri kalkıp cevabın olduğu yere 7 yazıyor ve siz de kendi içinizden diyorsunuz ki "matematik" yanlış. Ama yanlış olan matematik değil ki yanlış olan sadece işlem. Burada hatalı olan insandır ama bu insanın yanlış olduğu anlamına gelmez.
işte yukarıdaki gibi bir insanın yaşamına bakarak "din veya Müslümanlık" bu değil demelisiniz, insan hata yapsa da bu dinin doğruluğunu değiştirmez.
Unutmayın her insan hata yapar.
Önce kendinizi yargılamazsanız hep siz haklı çıkarsınız.
Çok mantıklı ve ayırt edici bir yargılama yöntemidir.
Sözde Bir tanrı, eğer Koyduğu hükümlerin, insanların elinde eyleme dönüştüğünde, nasıl bir sonuç ortaya çıkacağını biliyor ve buna rağmen sizden kendine inanılmasını istiyorsa, burada ciddi bir çelişki vardır.
Bir sanatçının ortaya koyduğu eserdeki kusurlar için eseri suçlayamazsınız. Yine sürekli aynı kodlama ve düzeltmelerle ortaya konulan, kusurlu bir eserdeki hatalar için de, sebep sonuç ilişkisi içerisinde, işlevsiz komutlar vererek, ısrarla iyi sonuçlar bekleyemezsiniz.
Bu bağlamda, insan genetik olarak bir hayli kusurlu varlıktır. Bu kusurlu esere yani insana, genetiğinde olmayan işlevsiz komutlar vererek farklı olmaya zorlamak kuru gürültüden ve tuvale atılan boş fırça darbelerinden başka bir şey değildir.
