Görmüyor musunuz? aldatan aldatana. Eskiden sorumluluk yüzünden korkardı evlenecek kişiler şimdilerde ise paronaya olmuş bir şekilde ilerliyor evlilikler, telefonu kontrol etmeler, takip etmeler ve daha neler neler.
“Yolsuzluk,rüşvet hiç kimsenin umrunda değil.Tabi yönetenler de bunu bilerek davranıyor çünkü Türkiye’de herkes küçük bir işletme.Adam 2000 lira maaşıyla bir tane Doblo almış.Karısı çalışıp 1500 TL alıyor,oğlu çalışıp 1500 TL alıyor.Yaklaşık 5000 TL giriyor eve.Doblo’nun taksidi ödeniyor mu ödeniyor.Aman düzenim bozulmasın ‘Benden mi yedi ?’ diyor.Gelir dağılımının adaletsizliği üzerinden herkesi böyle bir küçük işletme gibi yaparsanız,bu insanları sarsmak, ‘isyan edin’ demek çok zordur.’Abi Doblo’nun taksidi?’ der size.Böyle bir korku.
Bu tüm dünyayı yönetenlerin hep işine gelmiştir.Mesela,aileyi çok savunurlar ve herkesin aile olmasını isterler.Aile tehlikesizdir çünkü onlar için.Aile işin içine girdiği zaman sorumluluk başlar.Bunlar dünyanın tüm yönetenleri için son derece faydalıdır.Din son derece faydalıdır.isyan etmekten alıkoyar bunlar sizi”
Bir kere evlenmek devletin, dinin seks yapmak istediğin kişiye onay vermesi demek. ikincisi insanlar evlenirken altından kalkamayacakları borca girmekteler. diğer yandan evlilik öncesi flörtleştiğin insanın imzadan sonra karakteri yamulmaya meyil etmekte zamanla sadece onunla değil tüm ailesiyle de evlendiğinizi fark etmektesiniz. bu da hayli külfet demek. Durup düşününce zaten bonservisin elinde istediğin gibi takılabilirsin, neden kendini ömür boyu bir kişiyle mutlu olmaya onunla sürekli dipdibe mutlu olmaya zorlayasın ki. şimdi diyeceksiniz boşanabilir fakat daha birkaç ay evli kaldığın adama/kadına uzun süre nafaka ödüyorsun. tüm bunlardan sonra bakınca bu iş ciddiyet istiyor.
Çünkü hepimiz birşeyler istiyoruz, birşeyler bekliyoruz ve birşeylerden yakınıyoruz. Kendimize dönüp baksak ve kendimizi karşımızda olmasını istediğimiz insan çerçevesinde değerlendirsek önce, herşey çok güzel olabilir aslında.
insanlar, neden evlendiklerini bilmediğinden korkuyor.iki kişilik yaşamanın neler getirip neler götüreceğini hesaplayamadıkları için korkuyorlar.
Korkunun ecele faydası yok.
Çünkü kadınla erkek sosyolojik olarak da biyolojik olarak da uzun vadede bir arada olmaması gereken iki ayrı protatiptir. Evlilik ise bu iki sorunlu varlığı bir araya getirme çabasıdır.
adam akıllı bir nişan+düğün 60000-70000 bir ev almak istesen en az 250000...
bu paraları ya ana-baba destek olursa verirsin yada 20 sene çalıştıktan sonra anca oda 5000 üstü maaş alıyorsan...
kızlar güven, erkekler para ve özgürlük nedeniyle korkuyor. ama gardaşım akıl mantık karı değil düşün bir şirket kurup ortak olucaksın ama hep kızın isteği olacak ama sermayeyi sen koyacaksın, kara geldim mi de eşit bölüşeceksin. erkeğin gerdek gecesi arkadaşları sırtına vururya hah işte asıl sen gerdeğe girmeden kızın arkadaşları, akrabaları vurup kızın sırtına senin belini kırıyor. prensesler bir kere evleniyor tarlayı evi arabayı satın üstüne kredi çekin biz erkekler her saat başı evlendiğimizden mütevellit vinleks ayakkabı, naylon takım elbise neyimize yetmiyor.
evlilik düğün en az 70 bin tl.
ev kirası 1200 tl
gıda gideri 1500 tl
faturalar 600 tl
dışarı çıktın ayda bir 200 tl
çocuk oldu mama bez gideri 400 tl
işe gidiş geliş 150 tl
Çünkü bir şeylerin değişmesini bekliyorlar olumlu yönde ama değişmeyeceği içden içe kendileride biliyor.
Kendinizi kandırıp toplum içinde rahat olabilmek normal bir hayat sürüyorum bende sizin gibi normal bir bireyim demek için evleniyor çoğu insan yoksa sevdiği birisi ike sadece bir kağıda imza atmak bence çok önemli değil.
Korkan falan yok aslında, zamanında zina olduğu gerekçesiyle mecburen evleniyolarmis. Şimdi zina olayını takan yok. Olay budur. Masrafa girme işi ve bazı adetler de soğutuyor tabi. Ama bir erkek gerçekten istediği bir kadın bulursa her şeye katlanır ve evlenir raad olun.
Evlilik zor. Hayat zor. Maddiyat şart. Benim için önemsizdi. Hep yazarım. 0 ile evlendik eşimle ama çocuk yapamadık kendimizi doğrultana kadar. E çocuk yapmayacaksaniz zaten evliliğe lüzum yok.
Evliliğin her bir yanı zor. Aile ilişkileri zor. Ailenizle hiç alakası olmayan çok tuhaf bir sülalenin ortasına düşebiliyorsunuz benim gibi. Kadinlar kocalarını aldatıyor adamlar boşanmıyor mesela. Çünkü adamlar karılarından en az 10 yaş yaşlı. Kimseleri de kalmamış hayatta. Bir tane evleri var topu topu. Boşansalar ev satılsa kimse bir ev alıp barınamaz, adamlar kendisine bir çorba bile yapmaktan aciz. Kadınlar da durumu fırsata çevirmişler kucaktan kucağa geziyorlar. Kocalarına da bir kötü davranıyorlar ki görün. Artık geberse de maaşını yesem, daha rahat hayatımı yaşasam modundalar. Kadın en az 10 yaş küçük olacak diyenler için yazıyorum. Pişman olmayasınız.
Günümüzdeki evliliklerin çoğu ya herkes evlendi ben de evleneyim ya da tamamen eşya üZerine kurulmuş bir evlilik. O yüzden mantığını kullanan insanların çoğu ya bekar ya da 35inden sonra evleniyor.
Evliliğin öyle aman aman mükemmel bir hayat sağlamadığını anladıkları için. Ben bir kere denedim yürümedi misal, bir daha deneyecek kadar salakta değilim. Çünkü ne olduğunu biliyorum. Çokta şey yapmayın, abartılacak bir tarafı yok. Çocuk dünyaya getirip, onun geleceğini kurmak ile uğraşarak ömrünü tüketecek bir meşgaledir evlilik.
kalitesiz kadınların altınla donatıp, cebinde üç kuruşla ay sonunu düşünen ama ingiliz kraliyet ailesi gibi düğün isteyen hanımlar ve bir hayat eşinin anlamını; yemek yapan, çocuk bakan, fizyolojik ve temel ihtiyaçları karşılayan araç olarak gören beyfendilerimiz nedeniyledir.
