derler ya her zaman için dış görünüş şöyle önemsizdir böyle değersizdir diye işte bu insanaların hepsi yalancı hepsi sahtekar hepsi alcak.
düşündünüz mü ilk aşık olduğunuz insan şişman kısa boylu ve kara tenli bir insanmıydı? yoksak gayet atlettik iyi görünüşlü vede bakımlı bir insanmıydı?
ne beni kandırabilirsiniz ne de kendinizi bu gerçeği kabul edelim artık çirkin birine aşık olamazsın olmayacaksında sadece aşık olduğunu sanarsın. geçen gün iki sevgili gördüm dersten cıktıktan sonra otobüste erkek çirkin mi çirkin kız desen en az erkek kadar çirkin ve hallerinden birbirlerine aşık olduklarını sanırsınız . halbu ki yalan dolan . elde edebildikleri bu hiç onları seven olmamış onlarda karşısındakinin onun sevdiğine inanmış . şimdi cok güzel bir erkek olsaydı o kız inanmazdı o erkeğin onu sevebileceğini çünkü çirkin.
anladım ki çirkin birini çirkin biri güzel birini güzel biri sevebilir.
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
victor hügo nun şiirinde geçen dizeleri insanın kendine sorması gerekir. bu genelleme doğru mu? hep güzel mi sevdiniz? hep güzel sevdiyseniz alçak mı oldunuz? bu arada siz güzel misiniz ve güzelseniz hep bu alçak insanlar size aşık mı oldular?*
güzellik aşık olunası bir şeydir. buna karşı koymak kendini yıpratmak belki de çevrene duvarlar örmektir..
aşık olunan zat güzelliği kadar iyi niyetli, iyi huylu bir ise sevilmeyi de hak ediyor demektir. aşık olan kişi biraz çaba gösterirde aşkı sevgiye dönüştürebilirse hayat boyu değmeyin keyfine.
oldukça normal bir davranıştır, alçaklık olarak adlandırılamaz. Nitekim güzelliğe aşık olamayan bir insanın elinde aşık olması için 3 tercih kalır: kültür, para ve vücut güzelliği
bu üç seçeneğe göre aşık olmak bana daha alçakça geliyor.