insan özünde bencil midir

    1.
  1. insan doğasında bencil midir değil midir?
    Bu konu üzerinde çok düşünülmüş, birçok filozof veya antropolog tarafından fikirler öne sürülmüştür.
    ilk önce biraz kendi fikirlerime değindikten sonra bu filozofların görüşlerine de yer vereceğim.
    Ben bencil olduğumuzu düşünüyordum açıkçası, ama bir gün ilkel kabilelerden biriyle ilgili bir yazı okudum. bunlar doğada yaşıyorlar yani doğamıza uygun diyebileceğimiz bir şekilde. değil mi? şimdi bunlar öyle bir paylaşım içinde yaşıyorlar ki, beyaz adam bu kabilenin çocuklarından birine bir tabak pirinç uzatıyor, çocuğun ilk işi kabiledeki bütün çocukları çağırıp zaten bir avuç olan pirinci bütün kabileye dağıtmak oluyor. bunu gördükten sonra fikirlerimde değişmeler oldu, bunlar doğal bir şekilde yaşıyor, o zaman biz de aslında bencil değil toplumsal, paylaşımcı varlıklarız dedim. ama tabi onların bulunduğu kabilede inanılmaz bir paylaşım kültürü olabilir, bencil doğmamıza rağmen kültürün verdiği paylaşma bilinci bencilliğimizin önüne geçiyor olabilir. ama düşünüyorum, insan toplumsal bir varlıksa o zaman zaten paylaşımcı olması gerekir diyorum. yani toplumun devamlılığı için paylaşımın olması lazım. bu bencilliği gelişen kapitalizmle birlikte edinmiş olabiliriz mesela. bireysellik sonradan öne çıkmış bir kavram olabilir.

    Sahlins demiş ki:
    ''Temeldeeki bir insan öncesi durumdan -doğa durumu-, Batılı insana doğru evrimleşen bir uygarlaşma tezine karşı, aslında günümüzün giderek vahşileşen insanının, insanlıktan br sapma içinde olduğu açıkça ortadadır. Buna karşı üretilmeye çalışan yanılsatıcı bir söylem, bir insan hakları ideolojisi, günümüz Batılısını tüm insanlık tarihi içinde seçilmiş kılmaya matuf, tersinden bir bakıştır. sadece ikinci dünya savaşı esnasında tüm insanlık tarihinden daha fazla cana kıymış ve çok daha fazla şiddet üretilmiş olan batılı ülkeler, her şeye rağmen insanoğlunun vahşetten insanlığa doğru sancılı bir evrimleşme içerisinde olduğu konusunda neredeyse hemfikirdirler. Oysa nasıl ki tüm doğal türler dünyada daha en başından itibaren kendi doğal formları içerisinde bulunmaktaysa, insan da yeryüzünde daha en başından itibaren bir insan toplumu içinde bulunmaktadır.''
    demiş, bana da haklılık payı var gibi geldi.

    Rousseau demiş ki, ''insanın çıkarına düşkün hayvani bir doğaya sahip olduğu yolundaki batıya özgü davranış, aslında antropolojik ölçekte bir yanılsamadır''

    Fakat Kant ve Hobbes bunların aksine insanın doğasında bencil olduğuna inanmışlardır. Doğamızı zaptetmemiz gerektiğini falan bile söylemişler.
    * *
    18 ...
  2. 2.
  3. insanın nefsi bencil fakat vicdanı cömert ve kerimdir.

    kendi kanaatime en yakın kanı rousseau'ya aittir.
    5 ...
  4. 16.
  5. Never let me go ve in time filmlerinde benzerlik gösteren bir olay vardı bu duruma açıklık getirecek kadar basit çoğu insanın farkında olmayacağı kadar karmaşık görünse de anlatmak istenilen gayet basit. birilerinin banka hesaplarında milyar dolarlar varken birilerinin depolarında tonlarca sağlık malzemesi ve gıda varken buna rağmen hala insanların açlıktan ve basit hastalıklardan öldüğü bir dünyada yaşayıp insan bencil değildir demek olsa olsa iyimserlikten öte körlüktür.
    4 ...
  6. 24.
  7. tabi ki bencildir ve bu yanlış bir şey değildir. sonuçta yaptığın her şey senle ilgilidir. en basitinden bir arkadaşına yardım ettiğinde bile bu eylemden veya sonucundan mutlu olduğun-olacağın için yardım edersin.
    3 ...
  8. 4.
  9. kesinlikle bencildir. en basitinden anne babalarimiz bile bizleri buyuturken ilerde onlara bakacagimizi umut ediyorlar. anneler bile en ufak bi kizginlikta sutlerini haram edebilme potansiyeline sahip.
    3 ...
  10. 47.
  11. Çoğu durumda bencildir. Zaten hayatta kalmak için böyle olmak zorundadır. Fakat bazı durumlarda ben diye birşey kalmaz. Bir anne mesela evladı iyi olsun ister. Kendini ve içinde bulunduğu durumu düşünmez. Küçük bir yavru vardır ve ona muhtactir. Burada sadece amaç onu mutlu ve memnun etmektir. Ondan bir kar elde edeceğini düşünmez.

    Edit: evet düşünürsek anne evladı mutluysa mutludur. Bu da bencilliğe mi giriyor bilemedim.
    3 ...
  12. 15.
  13. 3.
  14. 6.
  15. yanıt aramamız gereken soru şu olabilir,
    mesela bir kabile halinde yaşıyorsunuz. hepiniz zor durumdasınız, yiyecek sıkıntısı çekiyorsunuz, ama sen bir gün bir hayvan avlıyorsun mesela, çok büyük olmayan bir hayvan. götürüp kabileye dağıtsan hepinize küçük birer parça düşecek ama karnınız doymayacak. ama oturup kimseye söylemeden oracıkta yesen kimsenin de ruhu duymayacak.
    işte, günümüz insanının çoğu onu oracıkta yer, biliyoruz. ama bu bencilliği bize gelişen uygarlık mı getirdi? ilkel insan o hayvanı kabilesine dağıtır mıydı, yoksa oturup kendisi mi yerdi geri kalanını düşünmeden?
    ben şöyle düşünüyorum, eğer o çocuk o pirinci tüm kabileye dağıttıysa, ilkel insan da bu hayvanı tüm kabilesine dağıtır. o zaman geliştikçe temelde olan paylaşım gibi iyi, güzel duygularımızı kaybediyoruz ve o zaman bireyselleşmek iyi birşey değil?
    hep yakınmıyor muyuz zaten 20 yıl önce komşuluk ilişkileri böyle değildi falan diye. demek ki gün geçtikçe, geliştikçe bencilleşiyoruz. toplumsallıktan bireyselliğe gidiyoruz. o zaman en başında toplumsaldık?
    2 ...
  16. 7.
© 2025 uludağ sözlük